logo

Dindarlardan oylar alındı, sıra şampanya patlatmada!


Ali İhsan Karahasanoğlu
a.karahasanoglu@gmail.com

Uyardık.

Hatırlattık.

Başaramadık.

İhaleyi alamayan çakallar..

“İhalelerde yolsuzluk var” diye kıyamet koparttılar..

Bir ayda 10 gün rapor alıp, adeta bankamatik memuru gibi çalışmak isteyince, amirinden zılgıt yiyen çalışanların köpürtmesi ile, yolsuzluk iddiaları ortaya atıldı..

Yeğenini belediyede işe aldıramayan dayılar, “liyakate göre iş yapılmıyor” yalanlarını havada uçuşturdular..

Bulunduğu makam yüzünden kendisine araç tahsisine imkan olmayan, alt birimdeki çalışanlar.. “Müdüre var da, bize niye yok” diyerek, kılıç kalkanları kuşandılar.. Algıyı ise, “Belediyede araç israfı” diye oluşturdular..

Meskun mahallin dışındaki hazineye ait arsanın üzerine yaptığı evin önündeki yolu asfaltlatamayan mahalle sakinleri, “Bizden rüşvet istediler” diyerek, iftiralara soyundular..

Bir uyanık da çıktı..

“Her şey daha güzel olacak” dedi..

Çakalların, haydutların, müfterilerin, hırsızların oluşturduğu algıya kanan saf insanlar..

Rüşvet dosyaları ile ünlü.. Beceriksizlikleri ile ünlü.. Koskoca İstanbul’un su sorununu, Yalova’dan tankerle getirilen su ile çözmeye kalkışması ile ünlü CHP’nin adayına oy verince..

O oy verenlere, CHP iktidarı döneminde Kur’an öğrenmek, öğretmek yasak olduğu için.. Sabit bir kurs açılamadığı için.. Trenlerde seyahat eder gibi yapıp.. Talebelere Kur’an öğreten mübarek insanın yolundan gittiğini iddia edenlerin bir kısmı da CHP adayına destek verince..

AK Parti kurucusu olup, bu ülkenin en üst makamına kadar çıkıp cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturanlar, o yaştan sonra makam hırsına kapılıp, “Şu yanlış, bu yanlış, eski dönemde bile bu olmadı” mavalları ile söylemler geliştirince..

Piyangodan ismi çıkıp, başbakanlık koltuğuna oturanlar, “Her şeyi ben yapmıştım, aslında onların bir bildikleri yoktu” şeytani dürtüsü ile yola çıkınca..

28 Şubat sürecinde sadece ve sadece, “Başörtü bir haktır” dediği ve ülke genelinde bir pazar günü yapılan el ele eylemine katılan 1 milyon insandan birisi olduğu için hakkında idam cezası talepli dava açılan, Tayyip Bey’in uçağından bir dönem inmeyen abimiz açık açık Ekrem İmamoğlu güzellemesi yapınca..

Nitelikli dolandırıcılık davasında ağır ceza mahkemesinde davası devam eden bir şüpheli, Türkiye’nin en büyük iline, belediye başkanı seçildi..

Hem de..

Rakibine 807 bin oy fark atarak..

Seçilince ne oldu?

Dindar insanlara sokaklarda tahkir eden sözler savruldu..

Cami önlerinde şampanyalar patlatıldı..

Göbekler atıldı.. Danslar yapıldı..

LGBTİ bayrakları, İSPARK kabinlerine asıldı..

Bunlar daha ilk günler..

Daha ne günler gelecek, ne günler..

Bunlar daha..

CHP’ye oy veren tabanın, ilk hareketleri..

Bir-iki gün sonra mazbatayı alsınlar..

Koltuğa bir otursunlar..

Daha neler göreceğiz, neler..

“Tabanın talepleri böyle” diyerek..

Koltuğa oturanların ne icraatlarına seyirci olacağız..

Bir bakacağız..

Eyüp Sultan Camii’nde Yasin Suresi’ni okuyan Ekrem.. Belediyenin temizlik yardımı yaptığı camilere desteğini kesecek..

Kur’an kurslarına yapılan destekleri kesecek..

Okullara, yatılı yurtları olan imam hatip okullarına yapılan belediye desteklerini kesecek..

Bunu açık açık da söylüyor zaten..

“Cemaatlere, tarikatlere yardımlar kesilecek” diyor..

Onun “Cemaat” dediğini.. “Tarikat” dediğini, anlayın artık..

Tüm seçim döneminde, sürekli tekrarlanan bir söz vardı..

“AK Parti kutuplaştırıcı söylem içinde.. Toplumu ayrıştırıyor.. Savaşa çıkılıyormuş gibi konuşmalar yapılıyor..”

Bunun karşısında da..

CHP adayı için karşı söylem geliştirilmişti..

“Ekrem İmamoğlu, toplumun her kesimini kucaklıyor. Herkese karşı hoşgörülü, sevgi dolu paylaşımlar yapıyor.”

Seçim dönemi bitti.

Şimdi bakın söylem nereye evrildi..

Ekrem İmamoğlu’nun açıklaması:

“Benim için sandıktan sefer görev emri çıktı..”

“Sefer görev emri” ne demek?

Hangi “sefer”den bahsediyor, Ekrem Bey?

Nerede hoşgörü?

Nerede “savaş” söyleminden uzak açıklamalar?

Ekrem Bey’i bir kenarda bırakıp..

CHP’nin uslu genel başkanının açıklamasına bakalım.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim yorumu:

“Kazanan Mustafa Kemal ve arkadaşları oldu!”

Süleymancı kardeşlerimiz bu söze ne derler, bilmiyorum..

Ahmet Taşgetiren abimiz, Karar gazetesinin yazarları..

Stratejik Derinlik kitabının yazarı Prof. Ahmet Davutoğlu abimiz ne der bilmiyorum..

Eşi başörtülü olduğu için, Mustafa Kemal düşmanı ilan edilen, Çankaya Köşkü’ne çıkmasının, cumhuriyete ihanet olduğu söylenilen Abdullah Gül, bu işe ne der bilmiyorum..

Ama..

Tam da savaş söyleminin.

Toplumu yarıdan ikiye bölmenin daha net olduğu bir konuşma hatırlamıyorum..

Mustafa Kemal taraftarları..

Ve.. Mustafa Kemal karşıtları..

Muhataplarımıza hayırlı uğurlu olsun..

Ekrem Bey’i ölümüne destekleyen İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile bitirelim..

O ne demiş?

“İstanbul, iktidarın kulağını kopardı!”

“Sefer görev emri” ile başladık..

Toplumu tam ortadan ikiye ayırarak devam ettik.. Savaş söylemi ile devam ettik..

Şimdi sıra geldi.. Kulak koparmaya..

Artık koparılan iktidarın kulağı mı olur, yoksa dindar insanların kafaları, gözleri, kalpleri mi, yakında görürüz..

Allah bu milleti, şer düşüncelilerden korusun..

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
365 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...