logo

17 Haziran 2019

Büyük Riyâ


Hakan Albayrak
h.albayrak@gmail.com

Almanya’nın en çok satan kitaplar listesinde yer alan önemli bir eser: Die Grosse Heuchelei – Wie Politik und Medien unsere Werte verraten / Büyük Riyâ – Siyaset ve medyanın değerlerimize nasıl ihanet ettiğine dair.

1980’li yıllarda CDU (Hıristiyan Demokrat Birliği) saflarında milletvekilliği yapmış olan gazeteci-yazar Jürgen Todenhöfer’in kaleminden çıkan bu kitapta Batı’nın -bilhassa Amerika Birleşik Devletleri’nin- yürüttüğü kirli savaşlar ele alınıyor ve bu savaşlara geçirilen soylu kılıflar bir güzel parçalanıp çöpe atılıyor.

Türkiye’de her sene birçok kitapta ve her gün birçok köşe yazsısında ele alınan hususlar…

Kitabı önemli kılan şey, içinde yazılanlardan ziyade, bunların bir Batılı tarafından yazılmış ve Batılılar tarafından okunuyor olması.

***

Irak ve Yemen gibi savaş bölgelerine gidip bizzat müşahedelerde bulunan Todenhöfer, Batılı devletler tarafından veya onlar adına yürütülen savaşların yol açtığı felaketlere dikkat çekip “Haksız savaş, terör doğurur” tespitinde bulunuyor.

Saddam Hüseyin’in Batı’yı kimyasal silahlarla tehdit ettiği yalanına dayanan Irak savaşı için “çağımızın en büyük terör üretme programı” diyor.

Bu “program”la üretilen “IŞİD”e karşı mücadelede başvurulan yöntemleri de eleştiriyor; mesela, Musul ahalisini “IŞİD”den ‘kurtarmak’ için en az dokuz bin Musullu sivilin ABD bombardımanında öldürülmesinin kabul edilemezliğini vurguluyor.

Netice-i kelam: “Batı, özgürlük ve demokrasi adına savaş yürütmekten vazgeçsin artık.”

***

“Özgürlük ve demokrasi adına savaş”, tabii ki ironi.

Todenhöfer’in Alman devlet televizyonuna (Das Erste) verdiği beyanattan bir kesit:

“500 senedir dünyayı değerlerimizle ve dehamızla değil, sınırsız bir hunharlıkla istila ediyoruz. Herkes biliyor bunu. Asya’da Afrika’da herkes biliyor. Ne var ki biz, bunu bütün dünyanın bildiğini bilmiyoruz. Bütün bu ülkelerde değerlerimiz için değil menfaatlerimiz için savaştık; güç, pazarlar, para, petrol için. Batı, bu menfaat savaşını ve hunharlığı yüzyıllardır soylu değerler kisvesi altında güzel sözlerle pazarlıyor.”

Osmanlı devletinin son sadrazamlarından Said Halim Paşa’nın 1919’da yazdığı gibi:

“Şimdi artık Doğu, ‘Haç’ adına değil ‘Medeniyet’ ve ‘İnsanlık’ uğruna tecavüze uğruyor.”

***

Jürgen Todenhöfer, İslamofobiyle mücadeleye adanmış Feindbild İslam-Thesen gegen den Hass / Düşman İmgesi İslam-Nefrete karşı tezler kitabının da müellifi.

Hakkın hukukun, iyilik ve barışın peşinde bir insan evladı işte.

(KARAR)

Etiketler:
Share
573 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...