logo

14 Haziran 2019

Bu işler böyledir


Abdurrahman Dilipak
a.dilipak@gmail.com

“Ol mahiler ki, deryada yaşarlar da deryayı bilmezler”. Hani biz de “Uzay”da yaşayan “Uzaylılarız” da “Uzay”da yaşadığımızı bilmeyiz. Ya da bize “siz Ortadoğulusunuz” derler, “neyin ortası, nerenin doğusu, siz kimsiniz” demeyiz mesela. Madem birileri bu coğrafyaya “Middle East” diyorsa, biz oyuzdur. Onun Türkçesi de “Ortadoğu”dur.

DAEŞ nasıl doğdu. Sonra NATO, BOP’un adamı oldu. Sonra İngilizler ele geçirildi. Şimdi de CIA, Bağdadi’yi alıp yerine kendi adamını getirmek ya da El Kaide’den DAEŞ’i çıkaran akıl, DAEŞ’ten yeni bir örgüt ya da örgütler çıkarmaya hazırlanıyor.

Boko Haram’ı da bu şekilde ele geçirmediler mi? Daha birçok örgütü de aynı şekilde ele geçirdiler. Artık Usme b. Laden’i hatırlayan var mı?.. Usame’yi kim buldu, kim kullandı, kim öldürdü ya da ortadan kaybetti.

Usame b. Laden; Suudi Laden ailesinden, Afganistan’dan gelen hacı adaylarının anlattıklarından etkilenmiş bir delikanlı idi. Önce kendi ailesinin zekâtlarını “Afgan cihadı”na gönderdi, sonra kendi de gitti. Döndükten sonra diğer Suudi zenginlerinin zekâtlarını da Afganistan’a göndermeye başladı. CIA durumu farketti. Usame ile temas kurdular. Usame baba Bush’un yönlendirmesi ile oğlu üzerinden Usame’nin bu paraları kontrolsüz şekilde dağıtmasını engellemek ve bölgede yeni bir oluşum için bu imkânı değerlendirmek için, Afganistan’dan da mücahidlerin talep ettikleri silahların başında olan Stringer füzelerini Laden üzerinden Afganistan’a gönderdiler. Laden artık silah tüccarı da olmuştu! Parasını da kendi kaynaklarından topluyordu. Rusya’nın yenilgisinde bunun rolü büyük.

Laden elindeki maddi imkânları kullanarak, Peşaver’deki Afgan cihadı için gelenlerin koordinasyon merkezini bilgisayarlı sisteme geçirdi. Artık bütün mücahidlerin isim ve kimlikleri belli merkezler tarafından izlenmeye başlandı. Laden, mücahidler ve şehid çocukları için Kur’an kursları, yurtlar, hastahaneler, kamplar ve mektepler kurdu. Sufi gelenekten gelen mücahidlerin çocukları rabıta üzerinden Vehhabileştirilmeye başlandı. Taliban bu kamplarda yetişti. Ruslar geri çekildikten sonra Taliban mücahidlerin başına bela oldu. El Kaide ise bölgeye sürekli gidip gelen savaşçılar ve Afganistan’daki yerli savaşçıların ve aşiret temsilcilerinin ortak karargâhına dönüştü. Bu yapı daha sonra DAEŞ’i doğurdu.

Şimdi The Guardian’ın Orwell ödüllü Mezopotamya muhabiri Martin Chulov yeni bir iddia attı ortaya. DAEŞ’in en yüksek rütbeli kadın üyelerinden, kod adı “Umm Sayyaf” olan Nesrin İbrahim, Bağdadi’nin yakalanması için CIA ile işbirliği yapıyormuş. Nesrin İbrahim, terör örgütünün 2015’te öldürülen yöneticilerinden Fethi bin Avn bin Jildi Murad al-Tunisi ile evliydi. PKK unsurları tarafından yakalanan Nesrin İbrahim’in idam cezasına çarptırılması gündemdeydi ama son anda Nesrin’in CIA ile işbirliği yapmaya karar verdiği anlaşılıyor.

CIA, Bağdadi’nin peşinde! Bu ne anlama geliyor?

DAEŞ, daha işin başında Afganistan’da örgütlenirken işin içinde NATO da vardı. Yani AB ülkeleri de bu plana destek veriyorlardı, hatta BOP da bu işin içindeydi. Yani İsrail, Vatikan, herkes vardı.

Hatta Irak operasyonu sırasında da bu plan aynen geçerli idi. BOP sonrası, AB ile ABD arasındaki ayrışma, ABD ile İngiltere arasındaki çatışma, Arap NATO’su ve ABD’nin “Yüzyılın projesi” hayali DAEŞ’in patronajı ile ilgili olarak beraberinde bir ayrışmayı getirdi.

Laden ne kadar ABD’ye yakın biri ise, işin Afganistan ayağında ABD ve CIA, Pentagon ne kadar belirleyici ise, Irak, DAEŞ ve Bağdadi konusunda İngiltere o kadar belirleyici.

ABD İngilizlerin “Ortadoğu” dediği bir coğrafyada İngiltere ve Fransa’nın garantörlük imtiyazlarını hiçe sayarak elini kolunu sallayarak dolaşıyor. Oysa BOP da ABD ile birlikte İngiltere de stratejik ortaktı.

ABD DAEŞ’i bu hali ile kendi kontrolü altına almak yerine, İngiltere’nin kontrolündeki Bağdadi ekibini ve kontrol dışı unsurları tasfiye ederek bu yapıdan tamamen kendine bağlı yeni bir örgüt çıkarmak ve bunu da birkaç gruba ayırarak yeniden yapılandırmak istiyor. Şimdilik bir grup Irak ve Suriye’de kalacak. Bir kanat, Afganistan üzerinden Çin ve Hindistan’a, belki Pakistan’a karşı, İran’a karşı kullanılacak, diğer bir grup ise Sina üzerinden Mısır tariki ile Sudan ve Libya’ya doğru, yani Afrika’nın Kuzey ve doğu hattında istihdam edilecek.

Tabi bu örgüt aynı zamanda Türkiye için de bir tehdit.

Aslında PKK ile DAEŞ her ne kadar birbiri ile çatışsa da, temelde aynı kaynaktan besleniyor ve birbirine çok benziyor. İdeolojik kimlikleri çok farklı gibi gözükse de, biri dini, diğeri etnik bir hareket gibi gözükse de, beslendikleri kaynak ve hedefleri aynı.

FETÖ de aslında aynı senaryonun bir parçası. Tezkere geçseydi, ABD’nin Türkiye için yazdığı senaryo da farklı değildi. Ama evdeki hesapları çarşıya uymadı.. Bugün PYD, Mısır, Suudi Arabistan’ın düştüğü duruma biz o gün düşmüş olacaktık o hesaba göre. Öte yandan, BOP da aynı senaryonun bir başka parçası idi.

FETÖ ve 28 Şubatta BÇG’lilerin örgütledikleri “Kalkancı” olayından sonra Adnan Oktar’cılar da kısmen deşifre oldular. Bitti mi? Bitmedi, bitmeyecek de. Şimdi ciddi bir şekilde Mevlevilik üzerinden çalışıyorlar. Hemen ardından Nakşilik üzerinden çalışıyorlar ve 1990’nın başından beri ajandalarında bu iki hareket vardı zaten. Bu iş bunlardan ibaret, bunlarla sınırlı da değil.

Hep diyorum ya, bunların kadrosunda, şeyh de var, fahişe de. Aman dikkat! Selam ve dua ile.

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
399 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...