logo

06 Haziran 2019

Duribe fi Kostantiniyye


Akif Beki
a.beki@gmail.com

Bayramda sohbeti nereden açsan dönüp dolaşıp siyasete geliyor laf. Uzaklaşmak için paradan puldan konuşalım dedik, bu kez de Kostantiniyye tartışması çıkmasın mı karşımıza!

Mavra bu ya… Yarım Reşat altını mı, tam Cumhuriyet mi, yok çeyrek ‘beşibirlik’ mi, Melih (Us) Hoca’nın ikizlerine doğumda hangisini takmak lazım, vakit de yaklaşıyor derken sikke-i sultani’yle başlayıp Güneştekin’in ‘Kostantiniyye’ adlı enstalasyonunun kapısında buluverdik kendimizi.

19-06/06/22.png

Malum, Osmanlı sikkelerinin üstünde 1453’ten beri ‘Kostantiniyye’ yazıyor.

İlk altın sikkeyi bastıran Fatih Sultan Mehmet. Fetihten epey sonra o da. O günden son sultan Vahdettin’e kadar hepsinin üstünde ‘Duribe fi Kostantiniyye’ damgası var. Darp yeri, Kostantiniyye olarak işleniyor.

Padişah adına bastırılan bu paraların en popüleri Reşat altını. Bugün de piyasada tutulduğu için ondan verelim örneği.

Ayıptır söylemesi, devir seçkinlerinin sünnet düğünlerinde takmak için bir tam aldınız diyelim, aşağısı zaten şanınıza yakışmaz. Bakın arkasına, basıldığı yer hala Kostantiniyye…

Ama Arapça belirtiliyor, Türkçe değil. Ve okuyabilmek için ecdadınızın şanıyla gururlanmak kadar yazı dilini bilmeye de düşkün olmanız, havasını atmak kadar şanlı mazinizi öğrenmeyi de sevmeniz gerek. Kuru kuruya edebiyatını paralamakla olmuyor.

Maziperestlik en parlak döneminde, geçmişsevcilik en geçer akçe, hiç bugünkü gibi kıymete binip para etmemişlerdi. Ama ‘yalan söyleyen tarih utansın’ sloganları altında söylenenlerin neresi doğru, ne kadarı çarpıtma, acayip su götürür.

Ahmet Güneştekin, eserine ‘Kostantiniyye’ adını verdiğinde ayağa kalkanların cebini cepkenini yoklasan, kaçından Kostantiniyye baskılı sultan sikkesi çıkardı kim bilir. Allah bilir ama kendilerinin ne taşıdıklarını da, cansiperane savundukları şeyin gerçekte ne olduğunu da bilmediği kesin.

‘Nasıl Kostantiniyye adını koyar, burası 1453’ten beri İstanbul, nedir bu Bizans uşaklığı, ecdat yadigarı vatan toprağında Kostantiniyye heykeli diktirmeyiz, Yunan hayranlığı yaptırmayız’ diye asıp kesenler, Reşat altını için de bir çözüm düşünür belki.

Güneştekin’in eserini ilk konduğu yerden kaldırttılar, şimdiki yerinde de bitmez belediye tacizleriyle rahat vermediklerini duyuyorum.

Bakalım Osmanlı altınlarından Kostantiniyye yazısını da sildirtirler mi, yoksa komple tedavülden mi kaldırtırlar…

Yeniden tarih yazımının parçası olarak müze koleksiyonlarındaki sultan sikkelerinin de geriye doğru elden geçirilip şana yakışır şekilde temizlenmesi icap edebilir fakat sonra.

23 Haziran seçimlerini Kostantiniyye ile İslambol tercihleri arasında bir referandum havasına sokmanın nerede duracağı belli olmaz, ucu ta oraya dek gider, benden söylemesi.

(KARAR)

Etiketler:
Share
426 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...