logo

26 Mayıs 2019

‘Ey ölüm, yaşlı kaptan, geri dönelim mi artık’


Mehmet Ocaktan
m.ocaktan@gmail.com

Muhtemelen Bursa Erkek Lisesi son sınıfındaydım, bir Cumartesi akşamı bir arkadaşımla birlikte üniversitede okuyan abilerin kaldığı eve gitmiştik. Ev adeta bir kütüphane gibiydi ve sanki dünyanın bütün şiirleri, bütün romanları, bütün hikayeleri, felsefe ve sosyal içerikli bütün kitapları oradaydı.

O gecenin hatırasının hala zihnimde bütün canlılığı ile yaşadığını görüyorum. Yemekten sonra kitapların bulunduğu büyük salonda oturulmuş, sinemadan, tiyatrodan, yeni çıkan kitaplardan ve tabii ki şiirden konuşuluyordu. Bir ara eğitim enstitüsünde okuyan bir ağabey elindeki kitabın sayfalarını karıştırırken yavaştan bir şiir okumaya başladı.

/Ey ölüm, yaşlı kaptan, geri dönelim artık!

Sıkıldık bu ülkeden, demir alsın gemimiz!

Mürekkep gibi kara olsa da deniz ve gök,

Bilirsin, ışıl ışıl aydınlık yüreğimiz!

Boşalt zehrini ölüm, ağzından güç alalım!

Ne gam! Cennetindeymiş, ya da Cehenneminde?

Beynimiz alev alev, uçuruma dalalım,

Yeniyi bulmak için bilinmezin dibinde!/

Şiir bittiğinde zihnimde müthiş bir dünya dalgalanmıştı sanki, yüreğimin bütün pencereleri açılmış ve adeta yeni bir dünya keşfetmiş gibiydim… Bu şiir Fransız şairi Charles Baudelaire’nin “Kötülük Çiçekleri” kitabından alınmıştı. Sonra şiir faslı devam etti, bu kez yine Baudelaire’nin “Paris Sıkıntısı” kitabından bir şiir…

/Bakışı göğün ve denizin uçsuz bucaksızlığına daldırmak ne büyük haz! Yalnızlık, sessizlik, gök yüzünün benzersiz arılığı! Ufukta titreyen, küçüklüğüyle, yapayalnız kalmışlığıyla benim çaresiz yaşamıma öykünen bir küçük yelken, dalganın tekdüze şarkısı, tüm bu nesneler benim aracılığımla düşünüyor, ya da ben onların aracılığıyla düşünüyorum./

Örnekte de olduğu gibi Baudelaire’in “Paris Sıkıntısı”ndaki şiirleri ağırlıklı olarak düz yazı niteliğinde şiirlerden oluşmaktadır.

Charles Baudelaire, Paris Sıkıntıları’nı yazma sebebini bir dostuna yazdığı mektupta şöyle dile getirir:

“Aloysius Bertrand’ın ünlü Gaspard de la Nuit’sini belki yirminci kez karıştırırken, buna benzer bir şey denemek, onun öylesine şaşalı, öylesine çekici bir biçimde eski yaşamın çiziminde uyguladığı yöntemi yeni yaşamı, daha doğrusu yeni ve daha soyut bir yaşam anlatmada uygulamak geldi usuma. Uyumu uyağı olmadan da şiirli, ezgili olan, ruhun içli devinimlerine, imgelemin dalgalanmalarına, bilincin çarpıntılarına uyacak kadar kıvrak ve çarpıntılı bir şiirsel düz yazı tansığını hırslı günlerimizde hangimiz düşlemedik?”(1)
“Paris Sıkıntısı”ndaki düzyazı şiirlerin ağırlıklı konusu yalnızlıktır. Yazar neredeyse her dizede yalnızlığa seslenir, onunla konuşur ve adeta bir dost gibi ona sevgisini dile getirir. Ayrıca sık sık şeytanla veya eski Yunan mitolojisi kahramanlarıyla diyaloglara girer.

/yalnızlığını kalabalıkla doldurmasını bilmeyen kişi telaşlı bir kalabalık içinde yalnız olmasını da bilmez./

Eğer bir gün telaşlı kalabalıklar içinde kendinizi yalnız hissederseniz, zihin dünyanızı kirleten ve yüreğinize sıkıntılar veren siyasetin baskısından bir yerlere kaçmak isterseniz Baudelaire’in şiirlerine uğrayıp biraz olsun nefes alabilirsiniz, çünkü ben öyle yapıyorum…

1-Baudelaire, Charles, “Paris Sıkıntısı”, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Mayıs 2014, İstanbul, Çev. Tahsin Yücel.

(KARAR)

Etiketler:
Share
472 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...