logo

24 Mayıs 2019

*S-400’leri aldık. Ne olacak? *ABD bize mi saldıracak? *Bu nasıl bir tehdit dili? *Neye hazırlanıyorsunuz?


İbrahim Karagül
i.karagul@gmail.com

”S-400 alırsanız ABD yaptırım yapacak. Dahası NATO yaptırımı ile karşı karşıya kalacaksınız..” Tehdit bu!

Bazı ABD’li yetkililer; “Türkiye çok gerçek sonuçlarla karşılaşacak” diyor. Birçok basın yayın kuruluşu üzerinden Türkiye’ye ayar veriliyor, şantajlar yapılıyor.

Daha önce “Patriot verelim” (yalan ve oyalama taktikleri), “ekonominizi çökertiriz”, o silahlar NATO için tehlike, “alırsanız F-35’leri teslim etmeyiz” gibi baskının, tehdidin, şantajın her türünü masaya süren ABD, bu sefer başka türlü bir tehditler karşımızda.

ABD 15 TEMMUZ SALDIRISINDAN SONRA HER ALANDA BİZİ VURUYOR

Olağandışı bir dil bu. Daha çok zihinlerindekini açık eden bir dil. Açıkça “düşman” dili. Artık NATO ittifakı, ABD ile ortaklıklar, Batı bloku ile ilişkiler gibi bağların çoktan aşındığına, belki de koptuğuna, ABD ve Türkiye’nin birbirlerini “tehdit” olarak gördüklerine işaret eden bir dil.

Bunun bir adım sonrası “sizi vururuz” demektir. Bunu herkes biliyor. Hepimiz ABD’nin Türkiye’yi bütün bölgede tecrit etmeye çalıştığını, bu amaçla karşımıza bir Arap Bloku inşa etmeye başladığını, bu ülkeler üzerinden bütün bölgede bir Türkiye nefreti yaydığını biliyoruz. Sudan’dan Somali’ye, Basra Körfezi’nden Suriye’nin kuzeyine kadar her alanda ABD saldırılarıyla yüz yüzeyiz.

15 Temmuz saldırısı bir ABD saldırısıydı. FETÖ üzerinden bir müdahaleydi. Savuşturuldu. ABD ve müttefikleri Türkiye’nin milli direncine yenildi. O çokuluslu proje o an için çöktü. Başarsalar Türkiye Suriyeleşecek, parçalanacak, 1. Dünya Savaşı’ndan sonra ikinci kez harita çizimlerine geçilecekti.

BELEDİYE SEÇİMLERİNE BİLE MÜDAHALE ETTİLER

Ama 15 Temmuz’dan sonra ABD saldırıları devam etti. Suriye ve Irak üzerinden Türkiye’yi sıkıştırma, güneyden çevreleme çalışmaları hızlandı. PKK ve DEAŞ bu amaçla etkin biçimde kullanıldı, kullanılıyor.

İçeride terör örgütleriyle bazı siyasi partiler arasındaki ortaklık, sonradan bunlara bazı “Muhafazakar Muhalefet” çevrelerinin de katılması Türkiye’yi köşeye sıkıştırma planının parçasıydı. Son İstanbul Belediye Başkanlığı seçiminde bile bu çokuluslu organizasyonun nasıl müdahil olduğuna tanık olduk.

ABD ve İsrail, daha genişanlamda, S. Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) üzerinden Türkiye’ye yönelik bölgesel ölçekte saldırılar yürütüyor. Medyadan siyasilere, içeriden dışarıya, Türkiye karşıtı kim varsa bu iki ülke üzerinden fonlanıyor, ülkemize karşı daha da kışkırtılıyor. Yine bu ülkeler üzerinden Türkiye’nin bütün bölgesel varlığı, etkisi, birimleri hedef alınıyor.

Siyasi, askeri ve ekonomik anlamda ülkemize karşı yürütülen bir saldırı kampanyası var.

TÜRKİYE’Yİ SAVUNMASIZ BIRAKMAK İSTİYORLAR? NEDEN, BİR HAZIRLIK MI VAR?

ABD ve İsrail’in bölge ülkeleri ve terör örgütleri üzerinden yürüttüğü saldırıların dışında artık açıktan saldırının, doğrudan saldırının zemini oluşturulur oldu. S-400 meselesi doğrudan saldırı gerekçesi yapıldı. Neden?

Türkiye’yi neden hava savunmasız bırakmak istiyorlar?

Türkiye’ye yönelik bir operasyon/saldırı yapılacak da, S-400’ler bu saldırıyı mı engelleyecek?

Türkiye’nin hava sahasının güçlendirmesi ABD ve müttefiklerini neden rahatsız ediyor? Ne demek istiyorlar? “Zayıf halde bekleyin, bizim size bir sürprizimiz olacak, o zamana kadar hiçbir hazırlık yapmayın” mı diyorlar bize?

EGE VE DOĞU AKDENİZ’DE ZORLU BİR MÜCADELE BAŞLADI, YAKLAŞAN FIRTINAYI GÖRMELİYİZ..

Bu çok ciddi bir durum var ortada. Tehlike ABD ve İsrail’den geliyor. Türkiye için açık, yakın ve en büyük tehdit burasıdır. Tehlike onların truva atları olan devletlerden geliyor. Hep beraber Türkiye’ye içeriden müdahale, olmazsa doğrudan müdahale yapmaya çalışıyorlar.

Türkiye hemen, hiç vakit kaybetmeden hava savunma gücünü artırmak zorunda. Olağanüstü bir hız ve kararlılıkla bunu yapmak zorunda. Milletimiz ve devletimiz güneyden ve Batı’dan gelecek yeni tehditlere, saldırı girişimlerine karşı teyakkuza halinde olmalı.

Yaklaşan fırtınayı görmeliyiz. ABD ve müttefikleri İran’ı tehdit ederken Ege, Doğu Akdeniz ve Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’ye bir müdahale söz konusu olabilir. Doğu Akdeniz’deki yığınak, enerji çevreleri üzerindeki kavganın sertleşmesi, Türkiye’yi bölgenin dışına itme çabaları, Ege’de İsrail ve Yunanistan’la birlikte Türkiye’yi kışkırtma çabaları..

Bunlar sıradan, olağan gerilimler değil.

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler:
Share
424 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...