logo

Seçim iptalinin anlatmakla bitmez siyasal etkileri


Mustafa Karaalioğlu
m.karaalioglu@gmail.com

Yerel seçimlerin hazirana kadar uzaması Türkiye’nin esasen 24 Haziran cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından beklediği icraat ve atılım dönemini birkaç ay daha erteledi. Ertelemek bir yana 23 Haziran’da sadece İstanbul’da ve büyükşehir başkanlığı için tekraren yapılacak seçim bir yerel seçim olmanın çok ötesinde anlamlar taşımaya başladı bile. Tek başına 23 Haziran sandığının omzundaki yük ve taşıdığı siyasi anlam, 31 Mart seçimlerinin ortaya çıkardığı siyasi tablodan daha önemli hale gelmiştir. Seçimin iptali yoluna gidilmemiş olsa da elbette önemli siyasi sonuçlar yaşanacaktı ama şimdi durum bunun daha ötesine taşınmış bulunuyor.

AK Parti’nin iptal kararını sağlayarak büyük bir siyasi imkan mı elde ettiği, yoksa risk mi aldığı sorusunun cevabı ikinciden yana ağır basmaktadır. İktidar partisi risk almıştır. Doğal seyrinde; yani seçim neticelerine rıza gösterilmesi halinde daha kolay yönetilebilecek bir süreç şimdi seçim bir kez daha kaybedilse büyük dert, kazanılsa başka bir dert olarak ortada duruyor. Adını koyalım… İktidar partisi, İstanbul seçmeninin önüne, belediyeyle sınırlı olmayan, bütün siyasal sistemi etkileyecek tercih imkanını koymuş bulunuyor.

***

Öte yandan, seçimin hazirana uzaması ve belki de çıkacak sonucu müteakip yaşanabilecek yeni bir siyasi tartışma potansiyeli, ülkenin çözüm bekleyen meselelere el atılmasını bir süre daha erteleyecektir. Netice ne olursa olsun iktidarın elinde başlangıçta bulunan enerji ve siyasi güç hacmi azalmış olacaktır. İlk günkü kadar hazır ve karizmatik olamayacaktır… Üstelik denkleme bir yandan CHP’nin büyükşehirlerde artan gücü, bir yandan MHP’nin iktidar blokunda inanılmaz büyüyen hissesi ve elbette Ekrem İmamoğlu faktörü girmiştir. Ekonomiden dış politikaya, hukuk, demokrasi, temel haklardan sosyal problemlere kadar bir dizi meselenin çözümü yolunda muhalefet faktörü güçlenmiştir. İmamoğlu kazansa da kaybetse de bu faktör seçimden sonra da güçlü kalacaktır.

Cumhur ittifakının parçası ve iktidarın doğal ortağı MHP’nin büyüyen payı ise öncelikle iktidarın ilgilenmesi gereken bir psikolojik baskı unsuru olacaktır. Nitekim, bu baskı gücü sayesinde daha ilk anda “Türkiye ittifakı” ve “demiri soğutmak” gibi ortamı rahatlatabilecek kavramlar diskalifiye olmuştur. Bununla birlikte, yeni aktörlerin oyuna dahil oluşu kadar, eskilerinin güç kazanıp kaybetmeleri demokrasinin gereğidir. Hatta, bütün belediyelerde iktidar partisi yönetiminin olmadığı denklemde başkanlık sistemin kalitesi ve işlerliği için yeni bir model de gelişebilir.

***

Elbette asıl mesele ve akıllardan çıkması mümkün olmayan konu İstanbul seçiminin iptal edilmesidir. İptal kararı, ülkede demokratik ortamın gelişmesi, hukuk standartlarının artması ve özellikle iktidar ile muhalefet arasındaki işbirliği potansiyelinin zenginleşmesi açısından zerre umut vermiyor.

Ama ülkenin de yolunda yürümesi ve başta ekonomik krizi aşmak dahil büyüyen bütün problemleri çözmek zarureti vardır. İster işbirliğiyle, ister tek başına, ister başka modelle… İptal kararı bu mesaiyi zorlaştırmış olsa da bu büyük sorumluluğu YSK kararıyla erteleme ya da iptal etme imkanı yoktur.

Görünen o ki sabır ve soğukkanlılıkla haziranın bitmesini bekleyip başkanlık sisteminin yola koyulmasını bekleyeceğiz…

(KARAR)

Etiketler:
Share
516 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...