logo

05 Mayıs 2019

Tek tipli ama çifte standartlı olmasa


Akif Beki
a.beki@gmail.com

Bakanlık logolarının Cumhurbaşkanlığı armasına uydurulması çalışmaları bütün ciddiyetiyle sürüyor. 24 Haziran seçimlerinden sonra, tek başlılığa dayalı Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişle birlikte başlamıştı.

Proje, kurumsal semboller arasında birlik ve uyumu sağlamayı amaçlıyor. Ve ‘tek devlet tek marka’ başlığı altında yürütülüyor. Haftabaşında, Milli Savunma Bakanlığı da yeni logosunu tanıtarak değişime ayak uydurdu.

Devlette çift başlılıkla birlikte logo karmaşasına da son verilmesi elbette önemli. Biri diğerine tabi olacaksa, tabii ki Cumhurbaşkanlığı forsu prototipe esas alınacak, tabii ki eski logolar değişerek ona uyacaktı.

Her kurumdan ayrı bir logonun çıkmayacak, devlette çok logoluluğun yaşanmayacak, görsel karışık fitnesinin ortadan kalkacak olması, önemli olduğu kadar sevindirici de.

Fakat bu logo tektipleştirmesi kadar ciddi ve önemsenesi başka sorunlar da var. Yeni sistemle tekçilik temelinde çözülmeyi bekleyen sorunlar. Hak ve hukuk standartlarının da tekleştirilmesi gibi…

İster misiniz bu alanda da bir bütünlük ve ahenk reformu başlatılsın!

Artık yormanın ötesinde el aman dedirten, sıtkı sıyıran, candan bile bezdiren çok standartlılık kaosuna da son verilse, düzene sokma sırasının hukuk tatbikatlarına da geldiği müjdelense fena mı olur?

Yakınları FETÖ soruşturması geçirmiş kimseler, aklanmış dahi olsa o yakınlarından sorumlu tutuluyor ve İstanbul sandık kurullarında görev alamayacakları savunuluyorsa, kalan bütün vilayet sandıklarında da aynısı geçerli olsa mesela…

İstanbul’da seçim iptaline gerekçe gösterilen ‘sakıncalı’ uygulamalar, bütün memleket sathında seçim iptaline gerekçe kabul edilse…

Mesela, yasanın tanıdığı açık yetkiyle banka çalışanları da mı seçim kurulları tarafından sandıklarda görevlendirildi! Buna itiraz mı ediliyor! Sandık kurullarının nasıl oluştuğuna, itiraz süresi bitip seçim geçtikten sonra sonuçlarda bir gariplik hissedilerek mi itiraz ediliyor hem de! Seçmen listelerine de mi aynı şekilde! İtirazlar tamamlanıp listeler kesinleşerek askıdan indirildikten, üstünden de seçim geçirildikten sonra mı! Kısıtlı ve engelli seçmenler de mi var deniyor! İstanbul sandıklarında dikkate alınan talepler, bütün yurtta da alınsa ve geriye doğru yürütülerek aynı mevzuat altındaki bütün seçimleri de kapsasa…

KHK ile kamudan ihraç edilenler, suçsuzlukları yargılamayla kesinleşse ve hatta OHAL Komisyonu kararıyla göreve iade edilseler bile yakınlarını bağlıyor, sandık başında bulundurulmamalarını gerektiriyorsa…

Kardeşi KHK’lı denmeden, kayınpederinin referansına bakılarak kimsenin damadı rektör de atanamasa. Hele kardeşi FETÖ’den içerideyse bakan koltuğuna da oturtulamasa, büyükelçi filan da tayin edilemese…Sözgelimi yani…

İsmen burada tekrar anmaya gerek yok, herkes örneklerini ezbere biliyor, ama kimse daha fazla duymasa bilmese böyle şeyler, bilmezden gelmek zorunda da kalmasa…

KHK’lılara, yargı kararı gerekmeksizin güya oy hakkı bile kullandırılmamalıyken seçime aday sıfatıyla girmelerine onay verildiği, seçimden sonra mı fark edilmiş! Sandığa girmek serbest ama çıkmak yasak olmasa, yarışmak meşru ama kazanmak gayrimeşru gösterilmese…

Kısacası; oyun başladıktan sonra değiştirilmediği gibi, oyun sırasında ve bittikten sonra da kural değiştirilip geriye doğru işletilemese. Başta neyse sonda da standart tek o olsa; her zaman, her yerde ve herkes için…

Tekçi bir sistemi, logo standardizasyonu kadar taçlandırmaz mıydı kanun önünde bu eşitlenme?

(KARAR)

Etiketler:
Share
330 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...