logo

02 Mayıs 2019

İhvan’ı terörist ilan etmek


Hakan Albayrak
h.albayrak@gmail.com

ABD yönetimi, herhalde Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’ın da isteği doğrultusunda, İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) teşkilatını terör örgütleri listesine almaya hazırlanıyor.

Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders, geçen Salı günü yaptığı açıklamada, “Başkan, ulusal güvenlik ekibi ve kendi endişelerini paylaşan bölge liderleriyle gerekli istişareleri yaptı. Bu listeye alma işlemi, yönetim içindeki kendi sürecinde devam ediyor” dedi.

İhvan’ın cevabi mesajında böyle bir kararın ABD için menfi sonuçlar doğuracağı belirtiliyor, ama teşkilatın mutedil çizgisinden bir sapmanın söz konusu olmayacağı da ifade ediliyor.

Şöyle:

“Önce Allah’ın yardımı, sonra çevremizdeki halklarla iş birliği içinde, sahip olduğumuz barışçıl orta yol düşüncesi doğrultusunda çalışmaya devam edeceğiz”.

***

Barışçıl orta yol, bidayetinden beri İhvan’ın yoludur.

İhvan, yabancı güçlerin işgaline uğrayan İslam ülkeleri hariç, her yerde şiddeti reddeder; kategorik olarak reddeder; tümüyle; kayıtsız şartsız.

1949’da kurucu lideri Hasan El-Benna “faili meçhul” bir cinayetle ortadan kaldırıldığında, 1966’da ikinci kurucu lideri diyebileceğimiz Seyyid Kutub idam edildiğinde, 1980’li yıllarda Tunus’ta ve 1990’lı yıllarda Cezayir’de İslami hareketler zulüm deryasında boğulmaya çalışıldığında bile İhvan ‘Ne olursa olsun, şiddet yok!’ dedi.

Bu duruşunu, Mısır’ın halk oyuyla seçilmiş meşru cumhurbaşkanı Muhammed Mursi askerî darbeyle devrildiğinde ve Rabia Meydanı’nda yüzlerce İhvan taraftarı hunharca katledildiğinde de korudu, koruyabildi. (İhvan ekolünden gelip de zamanla tedhiş hareketlerine evrilen gruplar ayrı.)

İhvan, kimi çevrelerden çokça tepki aldı bu duruşundan ötürü. Almaya devam ediyor. Pasiflikle, zulme rıza göstermekle suçlanıyor. Teşkilatın kendi saflarında da ‘Niye vurup geçmiyoruz?’ diyenler var. Fakat teşkilat yöneticileri, ‘Vurup geçeriz’ diye başlayan şiddet sürecinde it izinin at izine karışabileceği (genellikle öyle oluyor) endişesinin de etkili olduğunu zannettiğim bir kararlılıkla, barışçıl mücadele yönteminde sebat ediyor.

İhvan ekolünde sadece sivillere değil polis ve askerlere saldırmak da kesin olarak yasak; zalim idarecilerin emrinde oldukları gerekçesiyle polis ve askerlerin vurulmasına cevaz vermek şöyle dursun, zalim idarecilerin kendilerine silah çekilmesine bile cevaz vermiyor teşkilat.

Nitekim, 2016 senesinde, bir dizi şiddet eyleminin rejim tarafından İhvan’a mal edilmeye çalışılması üzerine, şu açıklamayı yapmıştı:

“Gerek ordu, gerek polis, gerekse sivil vatandaşlardan masumların öldüğü bu gibi saldırılar rejimin komplosu olabilir… İhvan-ı Müslimin, baştan beri darbeyle mücadelede barışçıl yolu benimsediğini vurgulamaktadır. Aynı şekilde teşkilat, şiddete ve silah kullanılmasına karşı olduğunu da vurgulamaktadır…”

* **

El Kaide, “IŞİD”, silaha sarılmayı reddettiği için İhvan’ı öteden beri aşağılıyor.

En önemli alamet-i farikalarından bir tanesi şiddetten ısrarla uzak durmak olan İhvan’ı terör örgütü ilan etmek, zulme karşı barışçıl mücadeleyi itibarsızlaştırmaya çalışan şiddet tellallarının ekmeğine yağ sürmek olur.

Belki de Trump’a gaz verenlerin (en azından bazılarının) muradı tam olarak bu zaten. ”

(KARAR)

Etiketler:
Share
445 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...