logo

Gele gele buraya da mı geldik?


Mustafa Karaalioğlu
m.karaalioglu@gmail.com

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırıdan sonra uzun uzun siyasi analiz yapmaya lüzum var mı? Sadece ısrarla süren bir saldırı değil, dünyanın gözü önünde Kılıçdaroğlu’nu bir evde mahsur bırakacak kadar özgüven sahibi güruhun pervasızlığını inci ince kritik etmeye gerek var mı?

Konuşalım, yazalım, analiz edelim etmesine de sözün, lafın, konuşmanın, dilek ve temennilerin faydası var mı?

Muhalefet lideri, üstelik de yakın geçmişte PKK’nın suikast girişiminin hedefi olmuş bir lider gözü dönmüş bir kalabalığın hedefi olabiliyor. Utanmadan, çekinmeden dakikalarca saldırıp ardından saatlerce onu kuşatabiliyorlar…

Gele gele buraya mı geldik? Bu seviyeye mi düştük. Öfkenin, hamasetin, şovenizmin kaba gücüne teslim mi olduk? Sözü bitirdik de işimizi bilek gücüyle mi görmeye karar verdik?

Sorumlular sorumsuzlar, sakinleştirenler tahrik edenler, endişe edenler göz yumanlar…Herkes bilsin ki bu yol yol değildir. Ayrıca hepimiz bilelim ki bu utanç verici sahne müşterek yenilgimizdir, müşterek ayıbımızdır…

Buradan, bu berbat halden hemen çıkalım, derhal kurtulalım. Asla ama asla büyümesine yüz bulmasına izin vermeyelim. Türkiye’yi şiddet diline, tahammülsüzlüğe, kavgaya alıştırmak isteyene yol vermeyelim. Kazanılacak hiçbirşey kaybedeceğimiz makuliyet duygusundan daha kıymetli değildir, unutmayalım.

Türkiye muhalefet liderlerinin saldırıya uğradığı ülkeler listesine giremez, girmemelidir.

Fazla laf kalabalığının manası yoktur. Bu saatten sonra, bu dersten sonra ne yapılacağı de ne yapılmayacağı bellidir.

İnsanlığın en zor imtihanı

Sri Lanka’da kilisede insanlar Paskalya duasındayken ve otellerde savunmasız haldeyken katledildiler. Yaşanan büyük bir trajedidir. Terörün sinsi ve acımasız yüzünün insanlık için ne kadar büyük bir tehlike olduğunun yeni bir göstergesidir. Ortak bir meselenin ortak acısı küresel düzeyde maalesef dalga dalga yayılıyor. Dünya, Yeni Zelanda’daki acı dinmeden bir yenisine daha mahkum oluyor. Önce Müslümanlara şimdi de Hristiyanlara… Oysa, terör aynı terör, hepsi aynı felaket zihin yapısından doğuyor ve aynı felaketi üretiyor.

Vahşetini giderek artıran terör yeni ve daha acımasız yüzüyle insanlığı büyük bir sınavla karşı karşıya bırakıyor. Karşı karşıya bulunduğumuz tablo budur.

Terörün eli kolu serbest halde dünyayı dolaşmasının birçok sebebi var ama öncelikle ayrıştırıcı dil ve beraberinde gelişen farklı olana tahammülsüzlük bu zemini besliyor. Doğu’dan Batı’ya; bazı toplamlarda fazla bazılarında az ama hepsinde ciddi boyutlara ulaşan farklı dinlere, fraklı etnik topluluklara, çoğu kez azınlıklara yönelik düşmanlık, ötekileştirmek ve hatta şüphe, diğer gerekçelerin yanında şiddete alan açıyor.

Her terör eyleminin ardından önce sıradan kınamalar, sonra da sinsi sinsi gelişen ve hatta siyasetçilerin diline kadar ulaşan “Ama sizinkiler de yapıyor” türünden fanatik yorumlar terörü üstesinden gelinmesi gereken bir problem olmaktan uzaklaştırıyor.

Dünyanın karşı karşıya bulunduğu bu devasa sorun karşısında bu kadar çaresiz olmasının bedelini de masum insanlar ödüyor.

(KARAR)

Etiketler:
Share
506 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...