logo

10 Nisan 2019

S 400 tehdidi PKK/YPG terör örgütünü korumak için mi?


Bülent Orakoğlu
b.orakoglu@gmail.com

Başkan Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin arasındaki görüşmenin en önemli gündemini, Suriye’deki gelişmeler ve Türkiye’nin Rusya’dan alacağı S-400 füze savunma sistemi oluşturuyor. Türkiye’nin, Rusya’dan S-400 füze savunma sistemini alacak olmasının ABD’de yarattığı rahatsızlık ve son dönem ABD’den en üst düzeyden Türkiye’ye yapılan tehdit ve baskılar, iki liderin masasındaki önemli başlıklardan.

Başkan Erdoğan’ın Moskova ya hareketinden önce Putin ile yapacağı görüşmede ‘’O sır cümle var ya, o sır cümle aynen masadadır; bir gece ansızın gelmesi gereken veya gelinmesi gereken yere gelebiliriz’’ sözleri ‘Suriye’ye olası bir askeri operasyonunun Rusya’daki görüşmede masaya gelecek konulardan biri olduğunun açıkça gündeme getirilmesi, ABD Dışİşleri Bakanı Pompeo’ya açık bir cevap niteliğindeydi. Pompeo’nun, Türkiye’nin Suriye’de herhangi bir askeri eyleme kalkışmasının yıkıcı sonuçları olabileceğine yönelik açıklaması diplomatik teamülleri aşan düşman ülke jargonunda söylenmiş aleni bir gözdağıydı. Asıl amaç Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna yapacağı askeri harekatı engellemek suretiyle terör örgütü PKK/PYD’i korumaktı. Aslında Başkan Erdoğan 31 Mart seçimleri öncesi Kağıthane’de yaptığı konuşmada sınır ötesine yapılacak operasyonun işaretlerini vermişti. Erdoğan, “Seçimden sonra ilk iş Suriye meselesini mümkün olursa masada değil sahada çözeceğiz” ifadelerini kullanmıştı. Bu açıklamalar ile eş zamanlı olarak Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve TSK’nın komuta kademesi Suriye sınırının sıfır noktasındaki birliklerde inceleme ve denetlemelerde bulunmuş. Akar, Fırat’ın doğusundaki terör hedeflerine yönelik planlanan olası harekatın sevk ve idaresinin yapılacağı İleri Müşterek Harekat Merkezi’ni açmıştı.

Türkiye’nin Rusya’dan yüksek menzilli S-400 Hava Savunma Sistemi alınmasına yönelik kesin kararı ile ilgili yapılan açıklamaların 15 Temmuz Kalkışması’nın sene-i devriyesine denk getirilmesi şüphesiz zamanlama açısından kanlı kalkışmanın azmettiricileri NATO ve ABD’ye verilmiş örtülü bir mesaj niteliği taşımaktaydı. Ortadoğu’da bölgesel bir güç olan Türkiye bölgesindeki belirsizlikler nedeniyle yüksek irtifada hava savunma sistemlerini daha güçlü hale getirme zorunluluğu nedeniyle önce bir NATO üyesi bir ülke olarak Patriot füze kalkanı sisteminin kurulması talebinde bulundu. Ancak özellikle Patriot füzelerinin veri ve yazılım programlarının tamamının Türkiye’ye verilmek istenmemesi, teslimat sürelerinin uzatılması, teknoloji transferi ve yeterlilik oranı ve işin mali tarafı olan kredilendirilme konusundaki tüm sıkıntılar, tercihin Rus S-400’lere kaymasına neden oldu.

ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’in “NATO müttefiklerimizin bizim hasımlarımızdan silahlar alarak bu ittifakın içindeki uyumu tehdit etmelerine seyirci kalacak değiliz” açıklaması aslında ABD’nin Türkiye hakkındaki örtülü ajandası veya hedefini de deşifre ediyor. Türkiye’nin bekasını korumak için üst irtifada bir savunma kalkanı kurmasına ABD neden karşı çıkıyor? NATO müttefiki bir ülkeye değil Patriot’ları vermek tabanca bile alınmasına karşı çıkacaksınız sonra Ruslar bizim ve NATO’nun düşmanı S-400 alamazsınız, alırsanız size ambargo uygularım şeklinde tehdit edeceksiniz. O halde Yunanistan’ın bir NATO üyesi olarak Rus S 300 savunma kalkanı kurmasına neden müsaade ettiniz? Bütün bu doneler ABD’nin Türkiye’ye savunma kalkanı kurdurmayarak NATO silah ve füzeleriyle vurabileceği ihtimalinin yabana atılmaması gerektiğini bize anlatıyor sanırım. Bu nedenle Türkiye S-400 savunma kalkanını bu yılın sonlarında ABD’ye rağmen kuracak. Yine ABD’ye rağmen Fırat’ın doğusuna PKK /YPG terör örgütlerine Rusya’nın da desteğini alarak askeri harekatı başlatacak. Amerka’nın, Türkiye’nin bekasını tehdit eden terör örgütlerini kaynağında yok etme strateji ile Fırat’ın doğusu ve Menbiç’e yapacağı askeri harekatlara müdahale etme ihtimali zor görünüyor.

İSTANBULDA YEREL SEÇİM YENİLENECEK Mİ?

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz İstanbul’daki seçimlere FETÖ’nün müdahale ettiğini tespit ettiklerini açıkladı. ’’Bizce bu meselenin arkasında çok daha farklı şeyler çıkacak. Böyle tartışmaya da sebep olacak bir şey atayım ortaya isterseniz. Sandık başkanlarından FETÖ kapsamında ihraç edilenler var mı diye ben merak ediyorum mesela. Buna ilişkin emarelerimiz, bilgilerimiz de var ama araştırmaya devam ediyoruz” şelinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise ‘’Neredeyse tamamı usulsüz, televizyon kamera tespitleri var. Örgütlü müdahale ilgili suç duyurusu var. Kazandım havasına girmesine gerek yok. Örgütlü eylemler yapıldığını tespit ettik‘’ dedi. Görülüyor ki Türkiye bir taraftan dışarıdan kuşatılırken diğer taraftan içeride mevzi elde etmeye yönelik FETÖ terör örgütü drijanları’nın sandıklara sızarak milli iradeye darbe yapmaya teşebbüs ettikleri görülebiliyor.

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler:
Share
296 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...