logo

05 Nisan 2019

Milletin asabını bozan şeyler


Akif Beki
a.beki@gmail.com

Sabah sabah yabancı bir gazeteci aradı. İtirazlar sonuçlandıktan sonra da Ekrem İmamoğlu kazanırsa tutuklanır mı, hapse atılır mı gibi şeyler sordu.

‘Hoppala, ne münasebet, aklınıza nasıl geliyor böyle şeyler, ağzınızdan yel alsın, demokratik bir seçim oldu, kazanmak suç değil ki, nereden çıktı şimdi bu’ dedim.

Şaşkınlığıma şaşırdı, ‘iktidar medyasında yazılıp çizilenleri görmüyor musunuz’ diye karşılık verdi.

Sandıkta FETÖ darbesi örgütlendiğine, İmamoğlu kazanırsa PKK’nın kazanmış olacağına dair, ileri geri atıp tutmalardan bahsediyordu.

Durup dururken böyle ‘zihni sinir’ fikirlerine kapılmadığını belirtmesine hacet kalmadı.

İstanbul belediyesi PKK’ya teslim edilecek, FETÖ darbesine boyun eğilecek, düşman işgaline yol verilecek değildi ya! İmamoğlu’nun mazbata yerine mahkeme celbi almasının an meselesi olduğu düşüncesine, iktidar medyasında okudukları sevk etmişti arkadaşı, kafasından uydurmamıştı.

Mantıksal olarak, hem darbe girişiminden hem de terör suçundan tutuklanmasını boşuna beklemiyordu İmamoğlu’nun…

Haliyle, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tavrını merak ediyordu.

‘Bakmayın siz o deli saçması tezvirata, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hiç öyle bir havası yok, kaldı ki iktidar medyasının baş tacı ettiği önde giden meczup tetikçiler bile aklı başında laflar ediyor, bu zırvacıların yanında kaçıklar bile akil insan kaldı, dezenformasyon ve bilgi kirliliği yayarak seçim kaybının terse çevrildiği nerede görülmüş, karalama ve itibarsızlaştırma saldırılarıyla sonuçları tanıtmamak veya geçersiz kılmak mümkün mü yahu, aldırmayın böyle hezeyanlara’ dedim. Dedim demesine de, zihninine üşüştürülen akla zarar şüpheleri dağıtmaya yetti mi!…

***

Binali Yıldırım, rakibi İmamoğlu’nu uyarıyordu dün. Yurt dışından resmi zevata kendisini arattırıp tebrik ettirmesi rahatsız edici olur diye. Dünyadan ilgi ve destek toplamaya dönük girişimler, milletin sinirini bozar endişesi taşıyordu.

İyi de, günlerdir körüklenen İmamoğlu aleyhindeki zırvalıklar daha mı az asabını bozar milletin? Sandığa inancın ve güvenin sarsılması, sonuçlara saygısızlık izlenimi uyandırılması daha mı az sinirlere dokunur?

Türkiye’nin demokratik görünümüne, iktidarın imajına neler yaptıkları ortada. Dünyaya ‘gözü karartmışlar, seçimle gitmemek için yapmayacakları şey, başvurmayacakları zorlama yok’muş gibi gösterilmek, yeterince rahatsız edici değil mi iktidar için?

Sadece iktidara kötülük değil, Türkiye’ye zarar veriyorlar…

Böylesine haksız ve yanlış bir algı oluşturulmasına şiddetle tepki verilmez mi? Gölge etmeyip az ötede durmaları söylenemez mi? Tadını daha da kaçırtmadan bunlara dur denmesi gerekmez mi? Hiç değilse, o zırvacıların iktidarı temsil etmedikleri, kendileri adına konuştukları şeklinde tavır da mı alınamaz?

Aklını kaçırmış borazanların saçtıkları incilere katılmadıkları gibi, zevzekçe sallamalarının da AK Parti’yi bağlamadığı, iktidar partizanlığı adına böyle artistlikler yapma hak ve yetkisine sahip olmadıkları iyice belirginleştirilemez mi bari?

‘Milleti delirtmeyin, sabrı taşırtmayın, iyice çıktınız zıvanadan, allem kallem hakkı elinden alınıyormuş havası estirip İmamoğlu’nu ne demeye büyütüyor ve mağdur durumuna düşürüyorsunuz, elaleme koz vermeye ne hakkınız var, ifrit etmeye başladı gülünç şirretlikleriniz, sıktınız artık, az kendinize gelin, bir toparlanın yahu, bunca küçülmeye tevessül edilir mi, duruşunuzu derhal gözden geçirin, bak çizmeyi aşıyorsunuz, bu ne hadsizlik, olmaz olsun böyle savunma’ denilip araya bir mesafe de mi konamaz?

(KARAR)

Etiketler:
Share
366 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...