logo

02 Nisan 2019

Son sözü sandık söyledi


Mehmet Ocaktan
m.ocaktan@gmail.com

Aylardır süren gerilim dolu bir kampanya sürecinin ardından, tek hakem konumunda olan seçmen sandıkta son sözünü söyledi ve millet iradesi tecelli etti. Siyasi liderler, başkan adayları ölçülü, ölçüsüz pek çok şey söylediler, zaman zaman da birbirlerini yaralayıcı bir dil kullanmayı tercih ettiler.

Ve sonunda herkesin amel defterleri açıldı ve sandığın iradesi ortaya çıktı. Kimimiz sandığın bu sonuçlarından mutlu olmayabiliriz, beklentilerimiz farklı olabilir ama hepimiz sandığın iradesine saygı göstermek zorundayız. Millet iradesine küsülmez, sonuç olarak millet kendi geleceği ile ilgili kararı yine kendisi vermiştir.

Demokrasi de böyle bir şey zaten, bütün partiler projelerini ortaya koyacak, söylemlerini en güçlü şekilde dillendirecek ve milletin terazisi herkesin ağırlığını ölçerek sonuçları belirleyecek.

Ortaya çıkan yerel seçim sonuçlarını daha çok büyükşehirler üzerinden okumakta yarar var. Zira büyükşehirlerdeki sonuçları tayin eden temel unsur ittifaklar olmuştur. Şu anda gece yarısı itibariyle İstanbul’da belirsizlik sürüyor, Binali Yıldırım seçimi kazandığını açıkladı, Ekrem İmamoğlu’nun 2-3 bin oyla önde olduğu belirtiliyor. Ankara’yı ise Millet İttifakı’nın adayı Mansur Yavaş almış görünüyor. Buna ilaveten Antalya, Adana, ve Mersin gibi büyükşehirleri Cumhur İttifakının kaybettiği kesinleşmiş bulunuyor.

***

Ancak hemen belirtmek gerekiyor ki, bütün ekonomik sıkıntılara ve toplumdaki memnuniyetsizlik görüntülerine rağmen, iktidar bloğunun aldığı toplam oy öyle küçümsenecek bir rakam değildir. Evet AK Parti’nin Ankara’yı kaybetmesi hayati derecede önemlidir, ama İstanbul’u kazanması çok önemli bir göstergedir.

Aslında AK Parti için korkulan senaryo, AK Parti’ye kırgın kitlelerin sandığa gitmeyeceği, ya da giderse farklı bir tercihte bulunabilir şeklindeydi. Öyle anlaşılıyor ki, bu kırgın kitleler sandığa gitmiş ve en önemlisi de nihai olarak eli CHP’ye oy vermeye gitmemiştir.

Seçim sonuçlarını okurken 17 yıldır iktidarda bulunan AK Parti’nin doğal olarak yaşadığı bir takım yıpranmışlıkları, yorgunlukları dikkate almakta yarar var. Bu açıdan bakıldığında iktidar partisinin önemli bir kayıp yaşadığını söylemek mümkün değildir.

Seçim sonuçlarının bize gösterdiği esas gerçek şudur; mevcut muhalefet partileri, iktidar karşısında alternatif bir adres oluşturamamışlardır. Elbette iktidar da, muhalefet de sonuçlarla ilgili ciddi bir iç muhasebe yapacaktır. Ama şu bir gerçek ki bu tablodan ciddi bir alternatifin oluşması pek mümkün gözükmüyor.

Önümüzdeki dört yıl içinde Türkiye’nin ekonomik ve toplumsal görünümü nasıl siyasi sonuçlar üretir bilemeyiz ama, tablo değişmediği sürece 2023’teki sonuçları da bugünden farklı olmayacaktır.

(KARAR)

Etiketler:
Share
323 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...