logo

Demokrasi olsun hayrolsun


Mustafa Karaalioğlu
m.karaalioglu@gmail.com

Geride bıraktığımız günler iyi bir seçim kampanyası dönemi değildi. Sahaya yansıyan mesajlar, üslup, tarz ve tavır demokrasi tecrübemize yaraşır seviyede sayılmazdı. Bunca seçim yaşamış bir ülkenin gelip geldiği kampanya kalitesi böyle olmamalıydı. Ölçü kaçtı, sertlik öfkeyle harman oldu ve dahası ‘seçim sonrasında yüz yüze bakmak’ ölçüsü hemen hemen kayboldu.

Hal böyle olunca, vaatler yarışsın, projeler rekabet etsin, gelecek perspektifleri sahne alsın gibi temenniler de boşa çıktı.

İyi tarafından bakalım; böyle bir tablo yarın kurulacak sandığın önemini gösteriyor. Hem iktidarın hem de muhalefetin dile getirdiği 31 Mart’ın yerel seçimden öte anlamları olduğu tezi doğrulanmış oluyor. Ki, esasen muhtevası ne olursa olsun her seçim ciddi siyasal mesajlar taşır. Ülkenin geleceğine dair seçmenin bakış açısını yansıttığı için her sandık demokrasi için büyük kıymet arzeder. Yarın da böyle olacaktır…

Seçmen, sadece yerel seçim için sandığa gidecekken, şimdi siyasi liderlerin tercih listesine ekledikleri başta ittifaklar olmak üzere, sözler, tavırlar, yerel yönetim dışı vaatler ve dahası da oylanacaktır. Beka meselesinden dış güçler yaklaşımına, ülke iyi yönetilmiyor iddiasından ekonomik krizin etkilerine kadar bütün politik cümleler yarın sandıktadır. Böyle olmasını; yani, yerel yönetim yarışının ötesinde sandığa büyük misyon yüklenmesini iktidarıyla muhalefetiyle birlikte bütün siyasal taraflar istemiştir.

***

Acaba hangi tarz iktidar için daha iyiydi? Yerelde hizmet yarışı temalı bir kampanya mı yoksa böylesi mi? Ya da muhalefet için iktidarı yerelde mağlup etmenin yolu sadece klasik belediye hizmetleri üzerinden farkı anlatmak mıydı yoksa ekonomiden dış politikaya kadar her şeyi sahaya sürmek mi? Bunu yarın akşam göreceğiz…

Ya da belki seçmen, liderler ne derse desin zaten bir karar vermişti ve sandıktan çıkan sonuç bildiklerimizin hepsinin anlamsız olduğunu söyleyecek.

Anketlerin bile ilk defa bu kadar dayak yediği bir kampanya döneminin sonunda sandık üzerine iddiaya girmek, seçim-toto oynamak kimsenin harcı olamaz.

Bilhassa da yerel seçime ilk kez ittifaklarla gidiliyor olması, çoğu merkezde iki adayın yarışacak olması ve yine birçok merkezde oylamanın referanduma dönüşmüş olması da tahminde bulunmayı zorlaştırıyor. İstanbul ve Ankara’dan başlayarak büyükşehirlerin yarıdan fazlasında sonucu tahmin etmek kolay değil. Çünkü sadece adayın partisinin değil ittifak seçmeninin de nasıl davranacağını kestirmenin zorluğu vardır. Şurası kesin ki Başkanlık Sistemi daha ilk sınavda yerel seçimi de yüzde 50 artı bir modeline yaklaştırdı. Dolayısıyla iki blokun da kazanmak için seçmenini sandığa firesiz götürmesi mecburiyeti bulunuyor.

Neticede, yarın akşam bir seçimin bilinmeyenlerine ilaveten yeni siyasal sistemin tabiatı gereği ortaya çıkan yeni bilinmeyenlerin cevabını alacağız.

Gerilimin ve sertliğin her türlüsünü yaşadık… Hiç olmazsa demokrasi kazansın ve hiç olmazsa herkesin rıza göstereceği kalitede bir seçim olsun temennisiyle sandığa gidiyoruz. Kim kazanırsa kazansın pazartesi sabahı ülkenin geleceğe umutla bakabileceği bir tabloyu fazlasıyla hak ediyoruz.

Seçim de sonuçları da şimdiden hayırlı olsun.

(KARAR)

Etiketler:
Share
587 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...