logo

8 aydır atılan yalanlara bakıp, oyunuzu kullanın!


Ali İhsan Karahasanoğlu
a.karahasanoglu@gmail.com

24 Haziran seçimlerinden hemen önce başlayan operasyonları şöyle bir hatırlayalım mı?

Yok yok..

Döviz ile başlamayacağım.

Çünkü dövizdeki operasyon, halen sürüyor..

Bitmiş değil..

Hâlâ günübirlik çıkarıyorlar, siyasi iktidar cevabını veriyor, indiriyor.. Tekrar bir operasyon ile yukarılara sıçratmanın atağını yapıyorlar..

Dövizde henüz pes ettiklerini söyleyemeyiz..

Seçim sonrasını beklemek zorundayız..

Peki diğerleri?

Ekmek ile başlayalım..

Her ailenin sofrasında, asgarisinden, her öğün bir tane bulunan ekmekten..

Doların 4.5 TL’ye, ardından 5 TL’ye, ardından 6 TL’ye.. Hatta çok kısa süreliğine de olsa 7 TL’ye kadar suni olarak çıkarıldığı dönemde..

Ekmek için ne dediler?

“Çok acil zam yapılmalı, Ekmeğin maliyeti, satışından % 20 pahalı..” dediler..

Fırıncılar odası başkanını çıkardılar ekranlara.. “Ekmek hemen bu hafta, 1.5 TL olmazsa, bir ay sonra yüzlerce fırın kapanacak. İşte o zaman, 2 TL’ye bile ekmek bulamazsınız..” dedirttiler..

Hatta, “Biz zammı yaptık.. Bugünden sonra ekmek zamlı fiyattan satılacak” dediler..

Canınız isterse dediler.

Hatırlayın..

Birkaç yıl önce değil..

6 ay önce yaşadıklarımızdan bahsediyorum..

Fırıncılar odası ekmeğe zam yaptığını ilan ederken..

İstanbul ve Ankara Valilikleri açıklamayı yaptı: “2019 yılbaşına kadar ekmeğe kesinlikle zam yok”.

Sonuçta ne oldu?

Yılbaşına kadar zam zaten yapılmadı..

Ve bugün itibari ile soracak olursanız, “Ekmek kaç lira?” diye..

Halkekmek’te hiçbir değişiklik yok. İstanbul için 75 krş. Bakkal, market, fırınlarda satılan ekmek ise, kimi yerde değişmedi, kimi yerde cüzi bir artış ile satılıyor..

Asgari ücrete % 25 zam yapıldı ama..

Ekmeğe zam gelen yerlerde bile, artış oranı bu kadar değil.

Asgari ücrete bir yıl için % 25 artış yapılırken, ekmeğe en son 2016 yılı başında zam geldiğine göre..

Asgari ücretteki artışın yarısı kadar, ekmeğe zam gelmiş oldu..

AK Partililer bile, bu yalın gerçeği, halka anlatmadı..

Ekmeğe en son 2016’da zam geldiğini..

Göz gözü görmeyen dolar operasyonu aylarında bile ekmeğe zam yapılmadan geçirildiğini..

2 senenin sonunda.. Cüzi bir zam ile yetinildiğini anlatmadılar..

Ama sizler..

Bu rakamları bilmiyorsunuz..

Ben, sadece hatırlatıyorum..

Ekmekte yapılmak istenilenleri..

“Fırınlar kapanıyor, iflas ediyorlar” diye estirilen rüzgarları..

Tehditleri, şantajları geçtik..

Bugün ekmekte geldiğimiz nokta, yapılan tüm kara progapandaların, siyasi iktidar tarafından nasıl bertaraf edildiğini gösteriyor..

O rüzgara ellerindeki imkanlarla hız vermek isteyenlerin ihanetleri, bugün daha iyi anlaşılıyor..

Ekmeği geçtik..

Peki domates?

Veya patates, soğan?

Tanzim satış mağazaları ile.. Son olarak da, marketlerde de tanzim satıştaki fiyatlardan ayrı bir reyon açılması ile domates, patates, soğanda fiyatlar makul noktaya indi mi?

İndi..

“Üretim gerilemiş.. Tarım iflas etmiş.. Kimse artık ekmiyormuş..” türünden yapılan kara propagandaların tamamının, bir algı operasyonu olduğu ortaya çıktı mı?

Çıktı..

Geçelim en hayati ürünlere: İlaçlara..

Unuttunuz değil mi?

Hatırlatacağım..

8 ay öncesinden başlamışlardı..

İlaç fabrikatörlerinden para alıp, ilaçlara zam yapılması için, manşet atıyorlardı..

“Eczacılar dertli” diye haber yapıyorlardı.

İddia ettiklerine göre, 300 ilaç yoktu. Aşı bulunamıyordu.

Bir süre sonra, piyasadan kalkan ilaç sayısı 550 oldu. Hatta bulunamayan ilaç sayısını 1000’e kadar çıkaranlar oldu.

“Fabrikalar Türkiye’ye ilaç yollamıyorlar” yalanlarını uydurdular..

O günkü panikle, “Elimizdeki ilaç bitince ne yapacağız diye kara kara düşünenler mi dersiniz.

Kenarda köşede bir parası var ise, “SGK’dan ücretsiz olarak ilacımızı almayı unutalım.. Biz gidip parasıyla ilacımızı alıp, dolabımıza koyalım. Yarın parası ile bile bulamayabiliriz” telaşına düşenler mi dersiniz..

O günleri bize yaşattılar..

Bugün geldiğimiz noktada..

“İlaç bulamıyorum” diyecek şikayetçi vatandaşı boşverin..

O kara propagandayı yapan gazetelerde bile, ilaç üzerinden tek bir haber görebiliyor musunuz?

İlaç gibi hayati bir konuda bile, yalan haber yaptılar, bu ülkenin insanlarına ihanet ettiler..

Yalanları ortaya çıktı..

Şimdi tüm uydurdukları yalanları, unutturmaya, hafızalardan sildirmeye çalışıyorlar..

Yine sağlık konusunda, bakın hangi ihanetlere imza attılar..

Geçtiğimiz yıl Kurban Bayramı ile birlikte ortalığa salınan “şarbon” iddiaları vardı, ne oldu?

“Diyarbakır’da, toplu ölümlerle karşı karşıyayız” diye basın toplantısı yapan meslek odası yetkilisi sahtekarlar nerede?

“Türkiye şarbona teslim” başlığı atanlar nerede.

Tek bir kişi öldü mü, şarbondan.

“Dondurmada ve sütte şarbon tehlikesi” diye yazabilecek kadar seviyesizleşen yazarlar nerede?

Ülke insanının içtiği süte şüphe ile bakması, tedirginlik yaşaması için yapılan ihanetlerin organizatörleri nerede?

Ne oldu, şarbonlu etler, sütler, dondurmalar?

Geçelim tavuk üzerinden oynanan oyunlara..

Tavuk etlerinde mevsimsel durum sebebi ile biraz da fırsatçılar sayesinde fiyatlar birazcık değişince.. Sevindirik olup, “Tavukçular ardı ardına iflas ettiler. Piyasada tavuk eti üreticisi kalmadı. Beyaz et fiyatı, kırmızı ete yaklaştı” diyenler neredeler şimdi?

Hatta. “Bir aylık yumurta stokumuz kaldı.. Bir ay sonra, evimizin en temel besin kaynağı yumurtayı da bulamayacağız” manşeti atılmasının üzerinden 5 ay geçti..

Yumurta bulamayan var mı?

Dahasını söyleyeyim.. Bir sene önceki fiyattan bulamayan var mı?

Tüm bunları niye anlattım..

Yarın bir seçim var..

Bu kadar yalan dolanları; ekranlarında, gazetelerinin sayfalarında dillendirenlere bakın..

Onların oy verilmesini istediklerine bakın..

Onlara oy yerine, suratlarına tükürün..

Suratlarına tükürmek için de.. Sandıkta oyunuzu kullanın.. Yalancılara değil.. Yalanlarla işbaşından uzaklaştırılmak istenilenlere oyunuzu verin..

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
231 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...