logo

Mansur Yavaş’ı, Tayyip Erdoğan’a benzeten hokkabazlar!


Ali İhsan Karahasanoğlu
a.karahasanoglu@gmail.com

Tayyip Erdoğan sayesinde, getirildikleri konumları istismar edenler..

Arayışa girenler..

Ceplerine birazcık fazla para girince..

Hemen eşlerini boşayıp, başka eşlere yelken açanlar..

Nerede akşam, orada sabahlayanlar..

Karşı mahalleye kendilerini bir türlü kabul ettiremedikleri için..

Dönüp dolaşıp, bizim mahallede hayatlarını sürdürüp, kendi mahallesinde yangın çıkartmaya çalışanlar..

Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlığına adaylığında yaşadıkları ile, Mansur Yavaş’ın yaşadıklarını karşılaştırmaya kalkışıyorlar..

Karşılaştırsalar..

Yine gam yemeyeceğim..

Gerçekleri gizleyip, karşılaştırıyormuş gibi yapıyorlar..

Gerçek ne?

Mansur Yavaş ile ilgili vergi levhasını sürmanşetten yayınladık..

Bir hafta oldu..

Muhatabımız, “O vergi levhası montajdır” diyebildi mi?

Tek kelime ile bir açıklama yapabildi mi?

“Şu şu sebeple, beyanda düşüklük var” diyebildi mi?

Biz de onların seviyesine düşmeyelim..

Gerçeği gizlemeyelim..

Avukatı bir açıklama yapmış.

“Gelirleri eksiksiz beyan edilmiş ve vergileri günü geldiğinde ödenmiştir” diyor..

Yani?

Yani, 2016 yılında, sadece 3,600 TL kazanç mı elde etti, Mansur Bey?

Bunu mu söylüyorsunuz?

Bir yılda 3.600 TL gelir sağlayan Mansur Bey, sadece Kayseri Şeker Fabrikası’nın dosyasında.. Hem de vekalet bile koymadan 3,2 milyon TL’yi nasıl kazandı?

Bunları soruyoruz..

Mansur Bey cevap vermiyor.

Noterden tasdikli vekaletname ile avukatlığını yapanlar cevap veremiyor..

İş, vekaletsiz avukatlara kalıyor..

O gazete köşesinde, bu internet sitesinde, Mansur Yavaş’a avukatlık yapıyorlar:

“Tayyip Erdoğan’a da benzer şekilde saldırılmıştı”

Bre köftehorlar..

Tayyip Erdoğan’a, tüm medya organları, toptan saldırıyordu..

Bir tanesi bile, ekrana çıkartmadan, savunma hakkı vermeden, hiçbir doğruluğu olmayan yalanlarla saldırıyorlardı.

Şimdilerde illegal basın konseyinin başkanlığını yapan Pınar Türenç, Cem Uzan’ın televizyonunda, “İşte Tayyip Erdoğan’ın Sultanbeyli’deki villası” diye, 1 kilometre uzaktan gösterdiği iki katlı evlere işaret ederek uydurma yayın yapıyordu..

Tayyip Erdoğan’ın villası olmadığını, zaten Sultanbeyli’de villa olmadığını, üzerinden 35 sene geçtikten sonra, bugün de öğrenemediniz mi hâlâ?

Erdoğan için söylenilenlerin hepsi yalandı, iftira idi..

Onun için de, Erdoğan kazandı..

Evet, halk mağdur olanlara sahip çıkar..

Ama, mağdur olmak için, haksız yere suçlanmak gerekir..

Patronların, işadamlarının hedefinde olmak gerekir..

Patronların, “Bu kişi seçilirse, biz buna iş yaptıramayız. Rakibi kazansın ki, kıyak işlerimizi yaptırmaya devam edelim” diyerek, gazetecileri satın alıp, iftira attırdıkları siyasetçilerden olmak gerekir..

Yoksa..

Zaten haltı yemiş adam..

Tek ayak üstünde, on tane fırıldak çeviren adamlar için, kim mağdur diyebilir ki?

Mağdur insan..

Kendisini ifade etmek ister.

Konuşmak ister..

Doğruluğunu ispat etmek ister..

“Hodri meydan” der..

Erdoğan’ın 1994’te dediği gibi..

Meydan okuya okuya gelmişti Erdoğan..

Ya Mansur Yavaş?

Kime meydan okuyor?

Okuyabiliyor mu?

“Bu kadar iddia var, tek tek soralım, sen de cevapla, aynen yayınlayalım” diyoruz..

Yanaşıyor mu?

“Akit TV’ye çık, izah et şu iddiaları” diyoruz..

Karşılık verebiliyor mu?

Hayır..

İddialar hakkında kendisinde tık yok..

Sonra da..

Mağdur olduğunu iddia edip, Mansur Yavaş’ı Erdoğan’a benzetiyorlar..

Söyler misiniz, 1994 Türkiye’sinde, Milli Gazete, Akit ve Yeni Şafak dışında bir tane gazete, Erdoğan’ı destekliyor muydu?

Bir tane gazetede, Erdoğan lehine küçücük bir haber çıkıyor muydu?

Mansur Yavaş’ı, Tayyip Erdoğan’a benzeterek, şişirmeye çalışan utanmazlar, şimdi bana diyecekler ki..

“İyi ya. Şimdi de sadece iki-üç gazete Mansur Yavaş’ı destekliyor! Diğer gazetelerin hepsi, Mansur’a karşı!..”

Gerçek mi acaba, bu söyledikleri?

Anket çalışmalarının tamamına bakın..

Hemen hemen hepsinde, tek hedef var..

Ankara’da CHP’yi kazandırmak..

Kimileri bunun için..

İzmir gibi imkansıza yakın yerlerde bile.. AK Parti’ye şans tanıyorlar..

“Önyargılı değiliz” görüntüsü vermek için..

Bırakın o anket şirketlerini..

Bizim mahallenin gazeteleri, televizyonları bile..

Çaktırmadan çaktırmadan “Başa baş yarışıyorlar” haberleri yapıyorlar..

Yorumunu yayınlıyorlar..

Onunla yetinmeyip..

İktidara en yakın gazetelerde bile, “Başa baş mücadele sürüyor” diyenleri es geçelim..

Haydi bir adım daha atalım..

“Mansur Yavaş kazanabilir” palavrasını sıkanları da bir kenara koyalım..

İktidarın destekçisi olduğu ileri sürülen Yeni Şafak’ta, “Mansur Yavaş 10 fark ile seçimi kazanır” diye işkembeden sallayanlar bile çıkıyor..

At yalanı, varsa inananı..

Nasıl olsa, utanma kalmadı..

1 Nisan’da bir bakarsınız..

Bu rezil yalanı uyduran kişi, uzun bir tatile çıkar..

Şimdi attığı yalanlarla kazandıklarını yer..

Sonra..

Dönüp, “Nerede kalmıştık” diye..

Bizim mahalleden, bizim mahalleye saldırmaya devam eder..

Bugün yazdıklarını birisi hatırlatırsa da..

“Ha, o mu? AK Parti seçmeninde biraz rehavet görmüştüm. Seçime asılsınlar diye, uyarıda bulundum. Mansur Yavaş kim, Mehmet Özhaseki’ye 10 fark atmak kim.. Yediği 5 farkı, öpsün başına koysun. Zaten Özhaseki, benim uyarımdan sonra çıkışa geçti.. Benim sayemde kazandı” derse, hiç şaşırmayın..

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
366 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...