logo

Ahlaksızları madara eden Maduro gerçeği!


Ali İhsan Karahasanoğlu
a.karahasanoglu@gmail.com

Venezuela’daki darbe girişimi, maskeleri indirdi..

Nerden başlayalım?

Amerika’dan başlayalım..

Sonrasında da Türkiye’dekilere kadar gelelim..

Amerika, ilk anda kirli yüzünü nasıl gösterdi?

“Muhalefet lideri Guiado’yu geçici başkan olarak tanıyorum” diyerek.

Ortadoğu’da petrolüne el koyamadığı ülkelere, “Size demokrasi getirmek istiyoruz” izahı(!) yaparak karışıklık çıkaran..

Petrolüne el koyduğu Ortadoğu ülkelerinde ise, krallarla kol kola girip, dünya pastası kesen Amerikalılar daha ne desin? Ahlaksızlıklarını daha nasıl ispatlasınlar?

İşe bakın..

Bir devlet.. Başka bir devletteki seçilmiş başkan yerine.. Kerameti kendinden menkul evliya örneğindeki gibi.. Oturduğu yerden kendisini başkan ilan eden muhalefetteki bir ismi devletin temsilcisi olarak tanıdığını ilan ediyor..

Hani şunu yapsa..

Belki tartışılır..

Dese ki; “Şu şu sebeblerle, mevcut başkan meşruiyetini kaybetmiştir. O ülkedeki hukuksuzluklara bu andan itibaren onay vermediğimizi göstermek için, Büyükelçimizi geri çekiyoruz!”

“Olabilir” der, itiraz edemeyiz..

Ama..

Burnunu, başka ülkenin içişlerine sokarak..

“Muhalefet liderini başkan olarak tanıyorum” derseniz.

Adama ne derler?

“Çüüüşşş”den başka!

**

Amerika’dan bu taraflara doğru geçelim.. Dün İspanya, Almanya ve Fransa’dan ortak bir açıklama geldi..

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ve Almanya hükümet sözcüsü, Venezuela’da 8 gün içinde seçime gidilmediği takdirde muhalefet lideri Juan Guiado’yu geçici başkan olarak tanıyacaklarını ifade ettiler.

Hemen belirtelim..

Maduro seçimle işbaşına geldi mi?

Geldi..

2018 Mayıs’ındaki seçimde, % 67 oy ile başkan seçildi mi?

Seçildi…

Eee?.. Şimdi istenen bu yeni seçim ne oluyor?

Muhalefet istedikçe, her 8 ayda bir seçim mi yapılacak?

Yabancı devletlerin aklına geldikçe, seçim istediklerinde, yeniden yeniden seçim mi yapılacak?

Bunun kapısını aralarsanız, Türkiye’de de CHP, her gün yenilir, ertesi günü seçim ister..

Bunun sonu yok ki!

Veya şöyle soralım, “Maduro da; Almanya için, Amerika için aynı şeyi söylese, bu ülkelerde de yeniden seçim mi yapılacak?”

Bu da bir yana..

Eğer Venezuela’daki 2018 Mayıs’ında yapılan devlet başkanlığı seçiminden dolayı, bu ülkelerin bir kuşkuları varsa, bunu 8 ay sonra mı dile getirmeleri gerekirdi..

Geçtiğimiz mayıs ayında seçim yapılmış.

Sonuçlar açıklanmış.

Kimseden bir itiraz yok. 8 ay sonra..

“Yeniden seçim yapın, önceki seçimi kabul etmiyoruz” denilebilir mi?

Ya şu mantıksızlığa, ahlaksızlığa, madrabazlığa ne diyelim..

“8 gün içinde Madura, seçim kararı almadığı takdirde, muhalefet lideri Juan Guiado’yu geçici başkan olarak tanıyacağız!”

Yani olur da.. Yapılmak istenen kara plan bu kadar açıktan açıktan ilan edilmez..

Seçildiği ilan edilen kişiyle ilgili bir itirazınız var ise, “seni başkan olarak kabul etmeyeceğiz” diyebilirsiniz.

Bu sizin en tabii hakkınız.

“Adamına göre muamele ediyorlar” der geçeriz.

Ama.. Farklı bir ismi.. Devlet başkanlığı seçimine bile girmeyen bir ismi.. Devlet başkanı olarak kabul edeceğinizi ilan ederseniz..

Artık maskeler inmiş..

Rezillik zirve yapmıştır.

**

İnen maskeleri deşifre etmeye devam ediyoruz..

Sırada Türkiye’deki ikiyüzlüler var..

Onlardan birisi de, Prof. Dr. Ümit Özdağ..

İyi Parti genel başkan yardımcısı da olan bu prof, AK Parti adına açıklama yapan Ömer Çelik’e cevap vermiş.

Ömer Çelik’in “Hiçbir ülke Venezuela’ya başkan atayamaz. Demokrasiyle yönetilen ülkelerin başka bir ülkeye başkan atamaları tam bir saçmalık ve saldırganlıktır” açıklamasına, aklı sıra şu cevabı yetiştirmiş..

“Peki Ömer bey, siz neden Suriye’de Esad yerine başkan atamaya çalışıyorsunuz?”

“Ay.. Ay.. Ay.. Ne büyük bir çelişki yakalamış, 27 Mayıs darbecisinin oğlu! Sen ne dahi mişsin be, Ümit bey!”

Türkiye’deki en acıklı darbelerden birisine imza atan adamın oğlu, ABD’nin, Venezuela’da Maduro’yu indirmek istemesi ile Türkiye’nin Suriye’ye Esad’ı istememesini aynı kefeye koyuyor.

Maduro ile Esad aynı imiş! Bu adamın babasının kafasına göre de zaten, Menderes seçimle gelmemişti.. Paraşütle başbakanlığa oturmuştu ki, darbe ile indirdiler..

Babasına bak.. “prof olmuş. Milletvekili olmuş. Bir iktidara gelip ülkeyi yöneteceğini ilan etmiş” oğlunu anla..

Son 4 yıl içinde, 4 değişik seçim yapılan Venezuela ile yıllar önce, dandik bir seçim yapan Suriye’yi bir tutuyor.

Daha önemlisi..

Babadan oğula geçen devlet başkanlığı sistemi sayesinde koltuğa oturan Esad ile 2018 Mayıs’ında % 67 oy alarak devlet başkanı seçilen Maduro’yu bir tutuyor!

**

Bir de..

ABD’ye karşı, AB’ye karşı, egemen devletlere karşı Maduro’yu destekleyenlere, özellikle de akit çizgisine, sosyal medyada “nanik” yapanlar var..

“Keh keh.. Maduro’nun yahudi olduğunu biliyor musunuz akitçiler” diye, kendilerince kafa buluyorlar..

akit’in tutarlı çizgisini, farkına varmadan, ifşa etmiş oluyorlar..

akit, körü körüne yahudiye karşı değil..

Maduro; velev ki, onların dediği gibi yahudi olsun..

İsrail’in Filistinlilere yaptığı zulme karşı sessiz kalmıyorsa.. Sessiz kalmayı boşverin, “katiller.. çocukları öldüren zalimler” diyerek, onları telin ettiği gibi.. Onların yaptıkları zulme karşı duyarlı davranmayan batılı ülkeleri de, “İki satırlık kınama ile konuyu kapatıyorlar. Vicdanlarını rahatlatıyorlar” diyerek bombardımana tutan bir Maduro’yu, yahudi de olsa tabii ki destekleriz..

Filistinlileri katleden yahudi ile.. Veya Filistinlilerin katledilmesine seyirci olan gizli yahudilere karşı.. Filistinlilerin katledilmesine itiraz eden bir yahudi arasında tercihde bulunmak gerekirse..

Tabii ki, katliama karşı çıkan, katliama sessiz kalanlara da karşı çıkan yahudiden yana olmamız gerekir..

Değil mi, akit’i köşeye sıkıştırdığını zanneden, benim uyanık yahudiseverlerim!..

(YENİ AKİT)

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
Share
552 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...