logo

05 Ocak 2019

‘Bu Suriyeliler niye cephede değil?’


Hakan Albayrak
h.albayrak@gmail.com

Eli silah tutan -tutabilecek durumda olan- Suriyelilerin Türkiye’de ne işi varmış! Niye ülkelerinde kalıp savaşmamışlarmış! Dönsünlermiş, savaşsınlarmış!

Pardon; hangi orduda?

Esed’in ordusunda mı?

Halep’te, Doğu Guta’da katliam yapanların içinde yer almadıkları için mi suçlanıyor bu kardeşlerimiz?

Esed rejimi ve müttefikleri tarafından bombalanan şehirlerden kaçıp Türkiye’ye sığınan muhacirler o rejime muhaliftir; öyle olmasalardı Türkiye yerine Esed rejiminin kontrolündeki sakin şehirlere hicret ederlerdi.

Demek ki “Esed’in ordusunda savaşsınlar” demek mantıklı değil.

“Hür Suriye Ordusu’nda savaşsınlar” demenin mantığı ise şartlara bağlı.

Bunun için gereken şartlar halihazırda mevcut değil.

***

Türkiye’deki üç veya üç buçuk milyon Suriyeli muhacirin 1 milyonu eli silah tutan erkek diyelim…

Bunların sadece onda birinin, 100 bin kişinin şimdi “Biz hazırız, Suriye’de rejime karşı savaşmak istiyoruz” dediğini ve Fırat Kalkanı ile Zeytin Dalı bölgeleri sathındaki muhtelif Hür Ordu birliklerine müracaat ettiğini var sayalım.

İlgili komutanlar onları “Aramıza hoş geldiniz” diye karşılayabilecek durumda mı?

100 bin yeni asker için gerekli altyapıyı oluşturulmadan bunu beklemek gerçekçi olmaz.

Bilakis; “Biz kendimize zor yetiyoruz, siz de nereden çıktınız?” diyecektir o komutanlar.

İlave asker için ilave silah, ilave mühimmat, ilave yemek ve ilave barınak gerek.

Diyelim ki para bulundu, imkânlar sağlandı, altyapı genişletildi ve Hür Suriye Ordusu’na 100 bin yeni asker alındı.

Nerede ve nasıl savaşacak bunlar?

Hür Ordu şu an sadece Türkiye’nin kontrolündeki bölgelerde var ve o bölgelerden başka bölgelere sıçraması, yeni cepheler açması Türkiye’nin iznine (Türkiye-Rusya mutabakatına) bağlı.

Türkiye, Hür Ordu’ya, TSK’nın PKK’ya karşı operasyonlarında yer almaktan başka rol vermiyor, Hür Ordu’nun kendi başına hareket etmesine müsaade etmiyor (Çünkü o takdirde Rusya karşısında müşkül duruma düşebilir).

Hülasa, “Bu adamlar niye vatanlarına gidip savaşmıyor?” tezviratının iler tutar yanı yok.

Suriyeli rejim muhaliflerinin hatırı sayılır bir kısmı halen Hür Ordu ve başka birliklerin saflarında silah altındadır ve bunlara muhacirlerden yüzbinlerce yeni askerin katılması muhacirlerin tercihine değil siyasi, ekonomik, coğrafik, diplomatik ve tabii ki stratejik şartlara bağlıdır.

Tekrar: Bunun için gereken şartlar halihazırda mevcut değil.

Türkiye’nin Suriye’deki nüfuzu makul bir siyasi çözümü zorlamaya yeter de buna zaten gerek olmaz inşaallah.

***

Not:

Özlem Albayrak’ın dünkü Yeni Şafak’ta yer alan “Yine Suriyeliler, yine ırkçılık” başlıklı enfes yazısını -okumadıysanız- okumanızı tavsiye ederim.

(KARAR)

Etiketler: » » » » » » » » » » » »
Share
628 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...