logo

Soğan doğramadık ama gözlerimiz yaşardı!


Ali İhsan Karahasanoğlu
a.karahasanoglu@gmail.com

AK Parti’nin 40 ildeki belediye başkanlarının açıklandığı günde..

“Soğan” konusunda yazacağız diye..

“Sen de ‘soğan’ı amma da mesele ettin” demeyin.

Soğan bir konu..

Diğerleri de “soğan”ın tekrarı..

Bir konuda ahlaksızlığı deşifre edecek olursak..

Bir konuda oynanan oyunları açıklığa kavuşturursak..

Diğerlerindeki ahlaksızlık da anlaşılmış olur..

Onun için..

Ben “soğan” diyeyim..

Siz “patates” anlayın..

Ben “soğandaki stok” diyeyim..

Siz..

Enflasyonu yükseltmek için, ahlaksızların her türlü malda yaptıkları numaraları anlayın..

¥

Buyrun başlayalım..

Ne diyorlar, 2 TL’ye satılan soğanın iki haftada 5 TL’ye çıkması hakkında?

Ne diyorlar, tonlarca soğanın depolarda tutulduğuyla ilgili yapılan tespitler konusunda?

“Soğanın tamamı piyasaya verilecek olursa, bugün için belki fiyatlar düşer ama.. İki ay sonra, stokta soğan kalmayacağı için, bu sefer 10 liradan da soğan bulamazsınız!”

Ne kadar güzel..

Ne kadar insancıl..

Ne kadar toplumu düşünen bir bakış açısı değil mi?

Gözlerimiz yaşarıyor..

Yok yok..

Soğan doğradığımızdan değil..

Stokçuların insaniyetinden..

¥

Sakın yanlış anlamayın..

Kendi yüksek kârları için soğan stoklanmıyor.

Birkaç karaborsacının daha fazla kâr etmesi için soğanın depolandığını falan zannetmeyin..

Yapılan, halkın menfaati için..

Şimdi depolanıyor ki..

İki ay sonra.. Üç ay sonra, piyasada soğan tükenince, vatandaş hepten soğansız kalmasın..

Hilal-i Ahmer mübarekler..

Tam bu noktada..

Bu soytarıların hepsinin yüzüne haykırasımız geliyor:

Size ne kardeşim, iki ay sonra vatandaşın soğan bulamamasından? Siz hükümet misiniz? Siz vatandaşın soğan bulma memuru musunuz? Siz önünüzdeki işi yapın.. Şu an markette, pazarda soğan fiyatları normalin üzerine çıkmışsa.. Elinizdeki tüm soğanları yollayın piyasaya..

Düşsün fiyatlar..

Depodaki soğanlar biterse..

Üç ay sonra Türkiye soğansız kalırsa..

Onu da hükümet düşünsün..

Size ne?

¥

Mevzuyu çakmışsınızdır..

Halkın menfaatine iş yapılıyormuş gibi gösterilip..

Soğanlar saklanıp..

Şu an 5 TL’ye..

Sonrasında da..

10 TL’ye fırlatmanın hesaplarını yapıyorlar..

Yoksa..

Stokçuya ne, vatandaşın soğansız kalmasından..

31 Mart belediye başkanlığı seçimlerinde.. Soğan stokçuları mı vatandaştan oy isteyecek?

Bıraksınlar, seçime girecek olanlar düşünsün, ülke soğansız kalırsa, oylar kime gider diye..

Hemen pratik bir uygulama sonucunu vereyim..

Ankara’daki depolara yapılan baskınlar sonucu..

5 TL’ye satılan soğan..

Bir haftada 3,5 TL’ye inivermiş..

¥

Stokçuların “Üç ay sonra piyasada soğan kalmayınca, insanları soğansız bırakmamak için depoluyoruz” gerekçelerinin arkasında fahiş kâr yoksa..

Sormak gerekir bu depoculara:

“Soğanı piyasaya verme yerine, depoya koyunca.. Depo sizden kira almıyor mu? Alıyor.. Bu kira, soğanın maliyetine eklenmeyecek mi? Eklenecek.. Eğer fiyatlarda artış olmazsa, siz soğanı üç ay sonra depodan çıkardığınızda, bugün çıkardığınıza göre, daha az kâr etmeyecek misiniz?”

Stokçular bu soruya ne cevap verirler bilmiyorum?

Sözcü’sü, Cumhuriyet’i, Birgün’ü.. Soğan muhabirlerini alsınlar..

Soğan profesörlerini de çağırsınlar..

Bir toplantı yapsınlar..

Bu arada, soğan üzerinden genel enflasyonu etkilemek istediklerine göre..

Ekonomi profesörlerini de davet etsinler..

“Eğer depodaki soğanlar üreticininse.. Üreticinin kâr etmesini istediğimizde.. Soğanın hemen piyasaya arzedilmesi kendisinin lehine değil mi? Bu ihtimal, üreticinin üç aylık depo kirasından kurtulması demek değil mi?”

¥

Polatlı’da depolarda 200 bin ton soğan bulununca..

CHP kafalılar hemen hesap yapmışlardı..

Netice ne çıkmıştı?

“Depolarda, Türkiye’nin ihtiyacını karşılayacak sadece 40 günlük soğan kaldı!”

Yani diyorlardı ki..

41. günde..

İşler mafiş!

Artık soğan moğan kalmayacak..

Ya 10 liradan alacaksınız.

Ya da hiç alamayacaksınız..

Depo baskınları artınca..

Bir de baktık ki..

Depolar soğan kaynıyor..

Muğla’da şu kadar ton soğan..

Mardin Artuklu’da şu kadar ton soğan..

Eee.

Bunları da eklediğimizde..

Şöyle kabaca bir hesap yaptım..

Sadece tespit edilen soğan miktarı..

500 bin tona çıkmış..

Allah bereket versin..

Felaket tellallarının.

Daha doğrusu karaborsacıların Sözcü’sünün hesabına göre..

60 günlük daha soğanımız bulunmuş..

40 gün de evvelden vardı..

Oldu mu 100 günlük soğan..

Ohh..

Daha baskın yapılmayan depoları da hesaba katarsak..

Artık biz de soğan profesörü olduğumuzdan, şu bilgiyi de verelim.. Soğan yılda bir defa, eylül ayında hasata başlanıp, ekim ayında bitirildiğine göre..

Gelecek sene eylül ayında, yeni hasat başlayacağından..

Şunun şurasında zaten 10 ay kaldığından..

Problem kalmadı demektir…

İşin esprisi bir kenara..

Olaylar bu kadar basit, bu kadar sığ, bu kadar acemice, gazete sayfalarında tartışıldığına göre..

Tarım Bakanlığı bu işe bir el atmalı..

Atmalı ve sadece karaborsacıları değil.

Onların yanı sıra..

Karaborsacıların medyadaki uzantılarını da..

Deşifre etmeli..

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
297 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...