logo

17 Kasım 2018

Cubeyr’in yüzsüzlüğü


Hakan Albayrak
h.albayrak@gmail.com

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil El Cubeyr’in evvelki gün Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin olarak yaptığı açıklamayı parçalarına ayıralım:

1. “Bu cinayet, aşırılığa karşı uyguladığımız siyaseti değiştirmeyecek”

Ne demek bu?

Cubeyr, ‘Aşırılıkla mücadele siyasetimizin çok önemli bir aktörünü kaybetmiş olsak da yılmayacağız’ demek istemedi herhalde.

Öyleyse şunu demek istemiş olmalı:

‘Kaşıkçı cinayetinde suçüstü yakalanmamız, aşırılıkla mücadele edebiyatı yaparken aslında en makul ve mutedil muhaliflerimizi bile en vahşi yöntemlerle susturduğumuzu cümle âleme aşikâr etmiş olsa da, bu zulme utanmadan sıkılmadan devam edeceğiz.’

Kanlı Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’ın başlattığı “aşırılıkla mücadele” kampanyası hakkında Cemal Kaşıkçı’nın 31 Ekim 2017 tarihli Washington Post’ta ne yazdığını hatırlayalım:

“Aşırıların tepesine binmek gerektiğini söyleyen Prens Muhammed haklı. Ne var ki yanlış insanların tepesine biniyor. Son iki ayda tutuklanan onlarca Suudi entelektüeli, âlim, gazeteci ve sosyal medya yıldızının çoğu, en kötü ihtimalle, hükümete hafifçe eleştirel bakıyor. Öte yandan, Ulema Konseyi’nin birçok üyesi aşırı fikirlere sahip. Prens Muhammed’in yüksek iltifatına mazhar olan Şeyh Salih El Favzan, Suudi Televizyonunda, Şiilerin Müslüman olmadığını söyledi. Aynı şekilde büyük itibar gören Şeyh Salih El Luhaydan, Müslümanların emirinin başkalarıyla istişareye mecbur olmadığı fetvasını verdi…”

2. “Kaşıkçı cinayetinin uluslararası boyuta taşınması kabul edilemez. Olayın siyasileştirilmesini ve Suudi Arabistan’ın içişlerine müdahale çabalarını reddediyoruz!”

Bak sen!

ABD’nin önde gelen gazetelerinden birinin uluslararası şöhrete sahip bir yazarı Türkiye’de vahşice katledilecek ama bu olay uluslararası boyuta taşınmayacak, öyle mi?

Suudi Arabistan devletine bağlı kimselerin işlediği siyasi bir cinayet söz konusu ve cinayetin Türkiye’de işlenmiş olması uluslararası siyasetin konusu ama bu olay siyasileştirilmeyecek, öyle mi?

Olayın kendisi uluslararası ve siyasi iken nasıl olacak bu?

Bir de, Suudi Arabistan’ın içişlerine müdahaleyi reddediyormuş beyefendiler…

Masum bir insanın hunharca öldürülmesi ve vücudunun parçalanması, maşeri vicdanın en ağır şekilde yaralanması söz konusu; bunun “içişleri”si “dışişleri”si mi olur?

Ayrıca, Suudi Arabistan’ın içişleri Türkiye’de ne arıyor?

3. “Türkiye ve Katar, Kaşıkçı cinayeti üzerinden Suudi Arabistan’ı hedef alıyor.”

Ya kimi hedef alacaktık?

Monaco Prensliğini mi?

4. “Suudi Arabistan’ın Arap ve İslam dünyasında büyük sorumluluğu var. İslam ve Müslümanlara hizmet etmeye devam edeceğiz.”

Mısır’da firavunluğu hortlattınız, Filistin’i sattınız, İran’ın zulmünü engellemek bahanesiyle girdiğiniz Yemen’de zulmü ayyuka çıkardınız, Cemal Kaşıkıçı’yı ve kim bilir daha nice hakperesti işkenceyle öldürdünüz, şimdi de Kabe’de dünyanın dört bir yanından gelen Müslümanlara bu “hizmet”lerin banisi olan kanlı veliaht prensinize itaatin farziyetini (!) vazediyorsunuz…

Sorumluluğunuzu size bağışlıyoruz Sayın Cubeyr; aman eksik kalsın hizmetiniz!

(KARAR)

Etiketler:
Share
380 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...