logo

29 Eylül 2018

Sefer el-Havali’nin durumu


Ahmet Varol
a.varol@gmail.com

Suudi Arabistan’daki dikta rejiminin zulüm yoluyla hapiste tuttuğu değerli ilim adamlarından Sefer el-Havali’nin hayatını kaybettiği haber verildi. Ancak bizim bu yazıyı yazdığımız sırada henüz Suudi Arabistan yönetimi tarafından bu konuda herhangi bir açıklama yapılmamıştı. Bununla birlikte biz yine konunun ehemmiyetine binaen gündeme getirmek ve üzerinde durmak istedik.

Suud diktasının, düşüncelerinden ve siyasi tavırlarından dolayı mağdur ettiği aydınların ve ilim adamlarının haklarını savunmak amacıyla çalışma yürüten “Mu’tekelu’r-Re’y (Düşünce Mahkûmları)” hareketinin sosyal medya kanalıyla yayınladığı açıklamalarda ve haberlerde Sefer el-Havali’nin tıbbi müdahaleden yoksun bırakılması sebebiyle son günlerde durumunun ağırlaştığı ve bunun üzerine hastaneye kaldırıldığı ancak hastanede hayatını kaybettiği belirtildi. El-Havali’nin çeşitli rahatsızlıklardan muzdarip olduğu, bunların başında da böbrek yetmezliğinin yer aldığı dile getirildi.

Konuyla ilgili açıklamada Sefer el-Havali’nin gözaltına alındığı sırada sağlık durumunun kötü olduğu ancak tedavisiyle ilgilenilmediği, ihmal edildiği, bu yüzden gittikçe sağlık durumunun kötüleştiği, ağırlaşması üzerine hastaneye kaldırıldığı ancak hayatını kaybettiğine dair haberler alındığı ifade edildi.

Açıklamada, Suud yönetiminden Sefer el-Havali’nin durumu hakkında kesin bir bilgi vermesi istendi ve sonuçtan tamamen dikta rejiminin sorumlu olduğu vurgulandı.

Belirttiğimiz gibi bizim bu yazıyı yazdığımız sırada Sefer el-Havali’nin vefatına dair haberler henüz teyit edilmiş değildi. Ancak sağlık durumunun çok kötü olduğuna ve Suud diktasının onun tedavisi için gerekenleri yapmadığına dair haberler uzun süreden beri durumunu yakından takip edenler tarafından kamuoyuna iletiliyordu. Son haberlerin yayınlanmasından sonra yapılan yorumlarda da onun sağlık durumu hakkında zaten ciddi endişeler olduğuna, bu endişeler karşısında hayatını kaybetmiş olmasına dair haberlerin de “sürpriz” olarak karşılanmadığına dikkat çekildi.

El-Havali gözaltına alındığı sırada zaten ciddi şekilde rahatsızdı. Suud yönetiminin onun tedavisiyle ilgilenmek yerine sorgulama esnasında da kötü muamelede bulunduğu hatta işkence ettiği, uzun süreli eziyet çektirdiği bu yüzden sağlık durumunun gittikçe ağırlaştığı hakkındaki raporlarda dile getirildi.

Sefer el-Havali, Suud rejiminin muhalif olarak gördüğü için zindanlara doldurduğu yüzlerce ilim adamı ve düşünürden biri. Özellikle ABD karşıtı tutumundan ve Suud yönetiminin ABD ile çok fazla sarmaş dolaş olmasına dair eleştirilerinden dolayı gözaltına alınmıştı. “Müslümanlar ve Batı Uygarlığı” isimli üç bin sayfalık bir kitabını baskıya göndermesi yakın takibe alınmasına ve sonra da üç oğluyla birlikte gözaltına alınmasına sebep teşkil etmişti. Bu kitabında Suudi Arabistan’ın ABD ile ilişkilerini eleştiriyor ve bu politikanın siyaset mantığına da ters olduğunu, çünkü siyasetin yükselen gücü önemsemeyi gerektirdiğini, ABD’nin ise gerileyen güç olduğunu, asıl yükselen gücün İslâm âlemi olduğunu dolayısıyla Suud yönetiminin İslâm âlemiyle ilişkilerini geliştirmeye önem vermesinin siyasetin mantığına daha uygun olacağını dile getirmişti. El-Havali kitabında Suud yönetiminin Amerika’daki Trump yönetimine milyarca dolar vermesine de eleştirilerde bulunmuştu.

Suud yönetiminin zindanlarında, ABD ve siyonist işgal rejimiyle işbirliğine önem veren veliaht prens Muhammed bin Selman’ın hoşlanmadığı, karşısında engel olarak gördüğü daha yüzlerce düşünür ve ilim adamı var. Bunların başında da geniş bir kitlenin ilgisine mazhar olan Selman el-Avde yer alıyor.

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
498 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...