logo

31 Mart’ın sisteme sunduğu fırsat


Mustafa Karaalioğlu
m.karaalioglu@gmail.com

Siyasal istikrar arayışları bizim gibi uzlaşma ve empati kültürü zayıf ülkelerde öncelikli meseledir. Böyle olduğundan koalisyon iktidarları bir türlü itibar kazanamamıştır. Önce ANAP ardından da nihayet AK Partili yıllarla düzenli ve sürekli tek parti idaresinin gerçekleşmesiyle yakalanan ekonomik kalkınma da “istikrar” kavramının kıymetini artırmıştır. O kadar ki, 7 Haziran 2015 seçiminde kaybedilen iktidar çoğunluğunun ömrü 1 Kasım’a kadar süren kısa bir parantezden ibaret kalmıştır.

Toplumun siyasal istikrara ilgisi ve ihtiyacı aşikardır. Hatta, AK Parti’nin her seçimdeki açık üstünlüğüne rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan tarihi bir hamleyle ülkeyi başkanlık sistemine de taşıyarak siyasal istikrarı kalıcı hale getirmeyi başarmıştır. Bundan sonra merkezi iktidarda ittifaklar belki kaçınılmaz olacak ama en azından klasik koalisyon modeli yaşanmayacaktır. Öyle de oluyor…

31 Mart mahalli seçimlerinde muhalefetin büyükşehirlerdeki başarısına rağmen neticede iktidar değişmeyecek, değişmediği gibi Erdoğan yönetiminde 4 yıldan daha fazla yoluna devam edebilecektir. Nitekim, Cumhurbaşkanı Erdoğan da seçim gecesi yaşanan kafa karışıklığı içinde önce bu gerçeği hatırlatma gereği duymuş ve önümüzdeki dönem iktidarın kendisinde olduğunun altını kalınca çizmiştir. Bu yaklaşımıyla bir açıdan da ittifak ortağı MHP lideri Bahçeli’nin seçim öncesinde dile getirdiği “İstanbul ve Ankara belediyeleri giderse Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi tartışılır” tezini de geçersiz kılmıştır. Bu tez doğru değildir ve 24 Haziran zaferinin dumanı üzerinde tüterken merkezi iktidarın tartışılması söz konusu olmayacaktır. Üstelik de Cumhur ittifakının oyu hala yüzde 50 bandının üzerinde seyretmeye devam ederken… Bilakis, mahalli seçimlerin ortaya çıkardığı tablo; yani merkezde Erdoğan ve Ak Parti iktidarı büyükşehirlerde CHP ve genel olarak da mahalli idarelerde parçalı yapı sistemin kalitesi, gücü ve sürekliliği için bir fırsattır. Ülkede çoktandır zayıflamış olan çoğulculuğun tesisi seçmen eliyle sağlanmıştır ve iktidarın bu çoğulcu tabloda icraat yapması demokratik bir tecrübe olacaktır. Farklı sesleri dikkate alarak, merkez üzerindeki seçmen denetiminin gücünü hissederek ve en nihayet büyükşehir yönetimlerinin bilgi ve becerisini de bir yolla sisteme dahil ederek başkanlık modelinin gelişmesini sağlayabilir. İtiraz etmek ve reddetmek bir yana, merkezde “ittifak” sayesinde başarıyla tesis edilen modelin, yerelde de siyasi farklıklarla birlikte çalışmasının temini gereklidir. Bu bir zarurettir. Başkanlık sisteminde eksik kalan denge ve denetlemenin bu yolla fiilen de olsa ikame edilmesi zaaf addedilmek bir yana fırsat olarak görülmelidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan Ankara’daki koordinasyonu şimdi ülke çapına yaymak gibi bir fırsata sahiptir.

Eğer İstanbul seçimlerinin tekrarı gibi şok edici ve belli ki çok tartışılacak bir karar çıkmazsa Türkiye’nin önünde seçimsiz 4 yılı aşkın değerli bir süre vardır. Bu süre, ciddi ve derinleşen bir dizi sorunun çözümü için de telafisi olmayan bir mesai dönemidir.

İkna edici olmayan ve kafalarda soru işareti bırakan adımlarla, demokrasiyi de başkanlık sistemini de tartışmalı hale getirmeyelim. Hem sistemin oturması, hem de başkanlık sisteminin çözüm kabiliyetinin gösterilmesi adına seçim tartışmalarının üzerine çıkarak daha geniş bir perspektiften bakma fırsatın kaçırmayalım, hatta geciktirmeyelim.

(KARAR)

Etiketler:
Share
412 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...