logo

20 Eylül 2019

2023’e dair hedefleri olanlara bir tavsiye


Yusuf Ziya Cömert
y.comert@gmail.com

CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu’ysa, Binali Yıldırım İstanbul’u elini kolunu sallaya sallaya kazanır.”

Bu laf çok söylendi geçen kış. Ben bile söylemişimdir.

Bir ilçenin belediye başkanı. Hem de Fatih gibi, Üsküdar, Kadıköy, Beşiktaş, Şişli gibi eski İstanbul ilçelerinin değil. Esenler, Bağcılar, Başakşehir gibi büyük nüfuslu ilçelerin de değil. Uzakta, kenarda bir ilçenin.

Fakat adam başka türlü çıktı.

Camide Yasin-i Şerif bile okudu.

Ezberden değil, yüzünden. Yani Kur’an-ı Kerim’i iyi-kötü okuyabiliyor.

Yazları cami hocasında elif cüzü okumaktan fazla bir eğitim bu.

Çocuk yaşta öğrendiyse bile, işte orta yaşlara gelmiş, hala unutmamış.

Yani iğreti değil, kalıcı.

Seçim kampanyasında ahalinin göreceği şekilde Kur’an okumak, okuyan AK Partili, CHP’li, MHP’li, kim olursa olsun, sevimsizdir, en azından bana öyle gelir.

Fakat herkes benim gibi bakmıyor, bakmak zorunda da değil.

Nitekim iş gördü işte o okuma, 31 Mart’ta da, 23 Haziran’da da.

Camiden cemaatten kaçmadı.

İstanbul’un ortalaması neyse, hatta Türkiye’nin ortalaması neyse, öyle bir dil kullandı.

Öyle bir profil çizdi ki, sağdaki ortalama seçmen, ya da onların bir kısmı, ona oy verdiği zaman CHP’ye oy vermek kadar itikadı tehlikeye düşüren bir şey yapmış sayılmayacağını bile düşünebilir.

Dikkatli atıyor adımlarını.

Bazen çizgiden taşıyor, mesela göze batacak sıklıkta tatile gitti.

Hele bir defasında İstanbul’u sel götürüyordu.

Yine de bu konudaki eleştirileri suçluluk psikozu içinde cevaplamadı. Soğukkanlı bir şekilde, gittim dedi, geldim dedi…

Belediyenin kiraladığı arabaları Yenikapı’ya yığması ‘reklam kokuyor’du.

Fakat, İmamoğlu sanki bu tür ‘reklam kokan hareketler’den hoşlanan ‘müşteri’ye ayrı hitap ediyor.

‘Müşteri’nin bir bölümüne, öyle görmek isteyene, israfı göstermiş oluyor.

Zihinlerinde bir ‘görüntü’ bırakıyor.

Ayrıntılar unutulur gider, o görüntü kalır.

Bu bir politika tercihi.

Daha dikkat çekici bir tarafı:

İhtilaflı alanlarda görünmemeye çalışıyor.

Dikkatimi çekti. LGBT’nin eylemleri vardı, ‘sol’da bilhassa CHP’de o eylemlere el sallamayan kalmadı.

İmamoğlu sessiz geçiştirdi.

Devamı var.

Ben İmamoğlu ortaya çıktı çıkalı İstanbul’un caddelerinde, sokaklarında bir sürü ‘Kandiliniz mübarek olsun,” “Bayramınız mübarek olsun” pankartı gördüm.

Yani İmamoğlu, kandilleri, bayramları, aynı Selametçiler, Refahçılar, AK Parti’liler gibi kutluyor.

‘Mübarek olsun’ demekten çekinmiyor.

Çekirdekten CHP’li bir başkan, hiç olmazsa ‘kutlu olsun’ diyerek farkını ortaya koyma ihtiyacı hissederdi.

Hoş, kutlu olsun ile mübarek olsun aşağı yukarı aynı anlama geliyor, yani, kutlu olsun deyince dinden mezhepten çıkmış olmazsın.

Ama öyleydi CHP’li siyasetçiler. İlla ki bir ‘şekil’ yaparlardı.

İmamoğlu yapmıyor.

Dikkat ederseniz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la temaslarında da oldukça rahat Ekrem İmamoğlu.

Külliye’ye gidiyor, başka ortamlarda bir araya geliyorlar.

Ağrısız, sızısız.

Geçen gün Teknofest’e gitti.

Ziyaretçilerle resim çektirdi.

Teknofest’in organizatörü (aynı zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı) Selçuk Bayraktar’ın standını ziyaret etti.

Türkiye’nin ilk uçan arabası Cezeri’yi inceledi.

Başka (ve tabii klasik) bir CHP’li olsa muhtemelen kompleks yapar gitmezdi. Hatta yandan çarklı bir eleştiri cümlesi de kullanırdı, “Rus uçağıyla festival yapıyorlar” falan diye mırıldanırdı.

İmamoğlu’nun davranış şekilleri, üslubu, şehrin insanlarıyla iyi geçinmek isteyen bir belediye başkanının dikkatine, hassasiyetine hamledilebilir.

Fazlasına da hamledilebilir.

Daha kapsamlı, (İstanbul’un hudutlarını aşacak kadar kapsamlı) ve yeni (bilhassa CHP için yeni) bir ‘tarz-ı siyaset’in zuhuruna.

2023’e dair ‘hedef’leri olan iktidar, muhalefet, yeni, eski bütün taraflara bunu da dikkate almalarını tavsiye ederim.

(KARAR)

Etiketler:
Share
371 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...