-
04 Şubat 2019 YAZARLAR
Cenneti Arayan Adam’la işim bitti ama kendimle işim bitmedi.
Ziyauddin Serdar’ın anlattığı her hikayenin bizim hayatımızda az veya çok karşılığı var.
İhvan-ı Müslimin, Cemaat-i İslami, Hasan el-Benna, Seyyid Kutub, Mevdudi, Malik Bin Nebi, Afgan Cihadı, Gülbeddin Hikmetyar, Burhaneddin Rabbani, Ahmet Şah Mesut, Abdullah Azzam, Said Havva, İmam Humeyni, Ali Şeriati, Mutahh...
-
30 Ocak 2019 YAZARLAR
Gerçekten, yok mu bizim tezimiz? Şu dünyaya bir sözümüz? Dünyayı bırakalım bir tarafa, kendimize bir sözümüz?
Bu soruyu cevaplandırmaya çalışmış, Ziyauddin Serdar ve arkadaşları.
Tasavvufi oluşumlarla da temas kurmuşlar. ‘Gariplerin Kitabı’nın yazarı Şeyh Abdülkadir’in tekipçileriyle, Şeyh Nazım Kıbrısi’yle Konya’da Mevlevilerle...
İran, Suudi Arabistan, Türkiye, her t...
-
28 Ocak 2019 YAZARLAR
Aslında Ziyauddin Serdar’ın kitabın başlangıcında 60’larla, 70’lerle ilgili anlattıkları ‘bizim iyi günlerimiz’miş.
Umutlarımız varmış. Bize eksiğiyle, fazlasıyla yol gösterecek öncülerimiz varmış.
Az şey mi Hasan el-Benna’dan, Mevdudi’den, Malik Binnebi’den, Seyyid Kutub’dan (doğrudan veya kitaplarını okuyarak) ders almak?
Soğuk savaşın nispeten ‘okunabilir’ ortamında...
-
23 Ocak 2019 YAZARLAR
Ziyauddin Serdar, Tebliğcilerle geçirdiği birkaç günün hasılasını şu sözlerle özetliyor: “İbadetlerin yerine getirilmesi, Cenab-ı Hak’la yapılan bir anlaşmaydı. Bu hazır formülü uygulayan cennetin garanti olduğuna güvenebilirdi. Tebliğciler ülkeden ülkeye özellikle de Müslüman ülkelerde milyonlarca insanın yaşamını mahveden şartları oluşturan ağır adaletsizlikler, dehşet verici...
-
21 Ocak 2019 YAZARLAR
Başa döneyim. Ziyauddin Serdar’ın ve başka bir çok yazarın yazdıklarıyla tanıştığım günlere.
Beni idare edecek kadar İngilizce öğrenmişim, ne bulursam okuyorum.
Neyi bulabiliyorum o yıllarda?
Zafer Çarşısı’ndaki eski kitapçılarda İngilizce romanlar. Time, Newsweek gibi haftalık dergiler.
Kelim Sıddıki’nin çıkardığı Crescent... Galiba 15 günde bir çıkıyordu.
Daha ...
-
18 Ocak 2019 YAZARLAR
Biz kendi sınavımızı kaybettik. Allah’ın bize lütfettiği fırsatı kullanamadık.
Hedeflediğimizi iddia ettiğimiz ‘menzil’in hayli uzağına düştük.
O ‘menzil’ neresiydi? Var mıydı?
‘Dava’ dediğimiz şey araç mıydı? Dünyevi maksatlarımıza nail olduktan sonra kaldırılıp atılacak?
Sınavı kaybedişimizde nelerin müessir olduğuna dair ‘anonim’ özeleştiri cümlelerine bir önceki...