-
04 Mart 2019 YAZARLAR
Birkaç ay önce, sponsorları arasında SEKAM’ın da bulunduğu bir kısa film yarışmasının tanıtım programına katılmıştım.
Orada SEKAM’ın yönetim kurulu başkanı Prof. Dr. Burhanettin Can’la kısa da olsa sohbet etme fırsatı buldum.
SEKAM’ın açılımı Sosyal Ekonomik ve Kültürel Araştırmalar Merkezi.
Zaman zaman dikkat çekici kamuoyu araştırmaları yapıyor.
Sohbet sırasında B...
-
03 Mart 2019 YAZARLAR
İstanbul’da çok Uygur lokantası var. Dün gece geç vakit Başakşehir’de bir tane gördüm. Adı ‘Kaşgarlı Mahmut.”
Kapalı olmasaydı girip sorardım, gerçekten Kaşgarlı mısın, gerçekten Mahmut musun diye.
Artık bir gündüz vakti sorar öğrenirim.
Ben ara sıra gidiyorum Doğu Türkistan lokantalarına. Çorbalarını beğeniyorum. Mantı da çok güzel.
Geçen akşam bir tanesine gittim....
-
01 Mart 2019 YAZARLAR
Urumçi güzel bir şehir. Camileri, çarşısı, insanları, bizim şehirlerimizden birindeymişsiniz izlenimi verir. Yabancılık çekmezsiniz. Dillerini az buçuk anlarsınız.
Müslümanlık gelip geçmemiş oradan. Yerleşmiş.
Doğu Türkistan’ın yerel yazısı bizim eski Türkçe yazımızı andırıyor. Yani Osmanlıca okuyabiliyorsanız Urumçi’deki tabelaları üç aşağı beş yukarı çözersiniz. Tabii T...
-
27 Şubat 2019 YAZARLAR
1977 seçimlerinde ben tipik bir ‘Selametçi’yim. Balıkesir’deyiz. Partinin propaganda çalışmalarına katılıyorum. Köylere gidiyorum, mitinglere gidiyorum.
Evde herkesin, -herkes dediysem, zaten Annemle Babam var, geri kalanımızın yaşı yetmiyor- Milli Selamet’e oy vermesini temenni ediyorum.
(Bizim evde baskı olmaz. Babamın evinde de benim evimde de. Hala öyleyiz.)
Rahmet...
-
25 Şubat 2019 YAZARLAR
İrtibatı koparmamak lazım. Çünkü orada iyi insanlar var.
Memleketini düşünen, bir fikri olan, o fikri savunan, o fikrin muarızlarıyla tartışabilen, haber veren, haber dinleyen, lüzumu halinde dayanışmayı bilen, tek-tip olmayan, rengi, lezzeti olan insanlar var.
İlim adamları, edebiyatçılar, iş adamları, bürokratlar, edebiyatçılar, öğretmenler, öğrenciler... Eski ‘kıraatha...
-
24 Şubat 2019 YAZARLAR
Kalbimizi birbirimize açmadık. Açacak kadar yakın olmadık.
Selam verdik, selam aldık. Hüsnü zan ettik. En azından kendi payıma söyleyebilirim bunları.
Biraz geç tanıştık, belki ondandır. O İstanbul’dayken ben Ankara’daydım. Sadece isminden ve şiirlerinden haberdardım.
Sonra, Kayıtlar’la uğraştığım sıralar Hasan Abi’nin (Aycın) ajansında, Aycan Grafik’te, bazen Çorlulu ...
-
22 Şubat 2019 YAZARLAR
Eskiden seçim öncesinde daha çok anket yayınlanırdı. Şimdi azaldı.
Partiler, anketlerini içlerinde saklamayı tercih ediyor.
Anketleri içlerinde saklıyorlar ama gördüğüm kadarıyla gereğini yapıyorlar.
Bu, Cumhurbaşkanı Erdoğan için daha çok geçerli.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tecrübesiyle, yaşadığı ve geliştirdiği pratiklerle Türkiye’nin tanıdığı en büyük seçim uzmanıdır....
-
20 Şubat 2019 YAZARLAR
Aday listeleri dün YSK’ya verildi. Artık seçime girdik sayılır.
Aday listelerinin YSK’ya verilmesinden önceki süreç futbol takımlarının devre aralarındaki transfer mevsimi gibidir.
Futboldaki menajerler gibi siyasetin simsarları da çoktur.
Şu aday adayı iyi, şu kötü, beriki eskiden fetöcüydü, öteki geziciydi, beriki akşamcıydı, filan sabahçıydı diye, kendi adaylarını k...
-
18 Şubat 2019 YAZARLAR
Çocukken köyde kurumuş ‘güdüne’den ‘evcik’ler yapardık. (Güdüne, mısır koçanıdır. Karadeniz’de bazı yerlerde ‘kutuna’ bazı yerlerde ‘kutur’ veya peltek ‘s’ ile ‘kusur’ deniyor.)
En alta iki güdüne koyarsın. Sonra 90 derece açıyla, bir kare oluşturacak şekilde üstüne iki tane. Bu işleme ‘evcik’ makul ölçüde yükselinceye kadar devam edersin.
İşte yaptın bir evcik. Dokunmazs...
-
17 Şubat 2019 YAZARLAR
Ecnebilerin yazdığı İstanbul veya Türkiye seyahatnamelerini okumayı seviyorum. En hoşuma gidenleri Knut Hamsun’un ve Edmondo de Amicis’nin seyahatnameleridir. Son zamanlarda bir de İngiliz subayı Fred Burnaby’nin 1800’lerin sonlarında yazdığı ve İletişim’den “At Sırtında Anadolu’ adıyla çıkan seyahatnamesini de Anadolu’nun yakın tarihi hakkında fikir edinmek bakımından faydalı ...
-
15 Şubat 2019 YAZARLAR
Nasrettin Hoca’ya bir evrak getirmişler. “Hocam bunu okur musun” demişler.
Hoca da başlamış okumaya... “Can u gönülden, derun-i dilden sevdiğim, efendim, evvela mahsus selamlarımı arz ederim...”
“Hoca bir yanlışlık var” demişler evrakı getirenler.
“Nasıl yanlışlık?”
“Bu mektup değil, tapu” demişler.
“Eee, baştan söyleseydiniz ya tapu olduğunu” demiş Hoca, “Tapu g...
-
13 Şubat 2019 YAZARLAR
Çocuktum. Orta birinci sınıftaydım. Lüleburgaz’da oturuyorduk.
Rahmetli dedem bizi ziyarete gelmişti.
Dedemle meşgul olmayı severdim. Dedem de benim onunla meşgul olmamı severdi.
Daha önce Diyarbakır’a da gelmişti dedem. Ben sokakta arkadaşlarımla oynuyorum. Belki bir oyuna yeni başlamışız.
Dedem evden çıkmış. Sordum, nereye gidiyorsun diye.
Gezmeye gidiyorum ded...