logo

03 Nisan 2019

Demokrasi kazandı


Elif Çakır
e.cakir@gmail.com

Seçim gecesinin ortaya koyduğu iki önemli husus var. İlki üzücü ikincisi ise sevindiricidir.

İlk husus; Pazar gecesi hukuk nedir, neden ihtiyaç duyulur, devlet nedir, neden tarafsız olmalıdır, kamu kurumu nedir ve adında neden “kamu” vardır, gibi soruların cevabı ve hayati derecedeki önemi görüldü.

Görüldü çünkü, bir ülke halkının bütünü adına çalışması gereken bir kamu kurumunun “tarafsızlık”, “saydamlık”, “dürüstlük”, “kamu yararını gözetmek”, “nezaket ve saygı”, “saygınlık ve güven”, “çıkar çatışmalarından kaçınmak” ilkelerini alaşağı ederek hatta yüzyıllık kurumsal itibarını bir çırpıda hoyratça harcayarak sistemi nasıl zedelediğine şahit olundu.

Net olarak şunu söylemek mümkün: 31 Mart seçimleri maalesef Cumhur İttifakı’nın ya da Millet İttifakı’nın kazandığı veya kaybettiği yerlerden ziyade Anadolu Ajansı’nın “dondurduğu veri akışı” ile hatırlanacak.

Anadolu Ajansı, tarihinde görülmemiş bir şekilde, sandıklar kapanır kapanmaz bir başka “kamu” kurumunun “seçim yasağı” kuralını tepeleyerek, büyük bir heyecan içinde veri akışı sağlaması da, sonrasında garip bir şekilde saatlerce veri akışını dondurması da akıllardan çıkmayacak.

O yüzden şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, seçimin kaybedeni Anadolu Ajansıdır.

Gelelim sevindirici dediğim ikinci hususa: Ağır aksak, kör topal, işlese de, arada raydan çıksa da, istediğimiz seviyeye bir türlü çıkmasa da ülkemiz adına umutlanabiliriz, demokrasinin genel kuralı işliyor, seçimle gelen seçimle gidiyor.

AK Parti, iktidara geldiği 2002’den bu yana girdiği her seçimden oylarını artırarak çıktığı için, muhalif parti seçmelerinde “AK Parti seçimlerde kaybetmez” düşüncesinin oluşturduğu bir umutsuzluk hali hakimdi.

İşte Pazar gecesi, AK Parti’nin de kaybedebildiği, AK Parti’nin de normal bir siyasal parti olduğu görüldü. İşte Pazar gecesi, 2002’den bu yana sonucu belli seçime giden AK Parti için aslında her halükarda kazanamadığı, AK Parti için de “çantada kekliğin” olmadığı bir seçimin mümkün olduğu anlaşıldı.

Bunun AK Parti açısından ve özellikle ülkemiz hakkında Avrupa’da oluşan “Türkiye’de demokrasi rayından çıkıyor, otoriter bir yönetime doğru gidiliyor” şeklindeki yanlış algının düzelmesi açısından önemli olduğuna inanıyorum.

31 Mart seçimlerinin, “hukuk” gibi “demokrasi” gibi uluslararası endekslerde sonuncu sıralarda yer alan ülkemizin imajını düzeltmek açısından büyük bir fırsat olduğunu düşünüyorum.

Seçmen ne dedi?

Enteresan bir seçim olduğu muhakkak. Millet İttifakı için önemli bir seçim başarısı olduğunu söylemek mümkün olduğu gibi ekonomik kriz ve 17 yıllık iktidarda olmanın “yıpranmışlık”, “yorgunluk”, “yozlaşma” gibi dezavantajlarla seçime giren Cumhur İttifakı’nın amirali AK Parti için de bir seçim başarısı olduğunu söylemek mümkün.

Cumhurbaşkanı’nın memleketi Rize’de AK Parti’de olan bir ilçe CHP’ye geçerken, yine AK Parti’de olan üç ilçe ittifak ortağı olan MHP’ye geçti.

MHP’nin kalesi sayılan Adana İyi Parti desteğiyle CHP’ye, yine MHP’de olan Mersin CHP’ye, AK Parti’de olan Antalya CHP’ye geçti.

Özetle AK Parti’de olan kimi belediyeler CHP’ye ve İyi Parti’ye geçerken, CHP’nin kalesi denilecek yerlerden bazıları AK Parti’ye, MHP’nin kalesi denilecek bazı yerler İYİ Parti’ye geçebildi.

AK Parti’ye tepkili olan seçmen kitlesi tepkisini Cumhur İttifakı içinde kalarak MHP adaylarına oy vererek gösterdi. “Zillet ittifakı”, “beka seçimi” söylemlerini satın almadı. Kutuplaştırma diline, kavgacı söylemine itibar etmedi.

İktidara aklını başına al derken, muhalefete de “al istediğin fırsatı veriyorum bakalım ne yapacaksın” dedi.

Velhasıl 31 Mart seçimlerinin, Karar Gazetesi’nin attığı doğru manşetle “değişim seçimi” olduğunu söyleyebiliriz.

Umarım Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı içinde yer alan partiler seçmenin vermiş olduğu “değişim” mesajını iyi okurlar ve kendi paylarına düşen kıssadan hisselerini alırlar.

Sonuçta 5 yıl dediğin su gibi gelip geçiyor.

Adaylar üzerine analizi yarın yapacağım: Ekrem İmamoğlu neden kazandı, Binali Yıldırım neden kaybetti? Mansur Yavaş neden kazandı, Mehmet Özhaseki neden kaybetti?

(KARAR)

Etiketler:
Share
346 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...