logo

14 Ekim 2019

Çocuklara Dair


Mustafa Tezcan
mtezcan@finalegitim.com.tr

Öğretmenler Günü münasebetiyle mesaj attığım değerli bir eğitimci dostum bir gün sonra arayıp mesajım için teşekkür etti ve sesimi duymak istediğini belirtti. Elbette çok memnun oldum aradığı için…

Bu vesileyle de biraz sohbet etmiş olduk. Yoğun çalıştığımızdan ve rutin işlerin dışında ne yaptığımızdan bahsettik. Bu ülke için, bu ülkenin değerli evlatları için yeni ve farklı ne yaptığımız, ne ürettiğimiz üzerine konuştuk.

Bir şekilde karnımız doyuyor, rızkı veren Allah(cc), bizden geriye ne kalacak buna bakmak lazım aslında…

Anne babalara sorsanız;

“En değerli varlığınız nedir?” diye.

“Elbette çocuklarımız” cevabını alırsınız.

“Siz öldükten sonra çocuklarınıza bırakacağınız en değerli şey nedir? deseniz.

“Güzel ahlak, huy, iyi bir meslek, kaliteli bir eğitim…” olur değil mi cevap.

Eğitimcilere, öğretmenlere, eğitim yöneticilerine sorsanız;

“ İnsanlar size en değerli varlıklarını, gözünden bile sakındıkları yavrularını emanet ediyor. Ve bu çocuklar büyük bir vaktini eğitim yuvalarında geçiriyor. Siz bu emanetlere sahip çıkıp elinizden geleni yapıyor musunuz?” diye sorsalar…

İşini aşkla ve bu büyük sorumluluğun bilinci ile yapan öğretmenlerimiz;

“Bizim de kendi evlatlarımız olduğu için her öğrencimize de kendi evlatlarımız gibi ilgilenip bir nesil yetiştirdiğimizin bilinci ile hareket ediyoruz.” Derler.

Anne baba ve eğitimciler olarak söylem ve felsefe bazında sorun yok ama uygulamada bir takım problemler var. Çocuklarla ilgili önceliklerimizde, zaman ayırmada, sevgi ifademiz de, tutumlarımızda, model olmada, güvende…

Zengin olmak isteyen değil, başarılı, sağlıklı, mutlu ve huzurlu olmak isteyen çocuklar yetiştirmemiz gerekiyor. Her şeyin fiyatını bilen değil, değerini bilen çocuklar yetiştirmeliyiz…

Halil Cibran Ermiş adlı eserinde “Çocuklara Dair” yazısında bunu ne güzel ifade etmiş.

“Çocuklarınız sizin çocuklarınız değil,

Onlar kendi yolunu izleyen Hayat’ın oğulları ve kızları.

Sizin aracılığınızla geldiler ama sizden gelmediler

Ve sizinle birlikte olsalar da sizin değiller.

Onlara sevginizi verebilirsiniz, düşüncelerinizi değil.

Çünkü onların da kendi düşünceleri vardır.

Bedenlerini tutabilirsiniz, ruhlarını değil.

Çünkü ruhlar yarındadır,

Siz ise yarını düşlerinizde bile göremezsiniz.

Siz onlar gibi olmaya çalışabilirsiniz ama sakın onları

Kendiniz gibi olmaya zorlamayın.

Çünkü hayat geriye dönmez, dünle de bir alışverişi yoktur.

Siz yaysınız, çocuklarınız ise sizden çok ilerilere atılmış oklar.

Okçu, sonsuzluk yolundaki hedefi görür

Ve o yüce gücü ile yayı eğerek okun uzaklara uçmasını sağlar.

Okçunun önünde kıvançla eğilin

Çünkü okçu, uzaklara giden oku sevdiği kadar

Başını dimdik tutarak kalan yayı da sever.”

 

(Halil Cibran (d. 6 Ocak 1883 – ö. 10 Nisan 1931), Lübnan asıllı ABD’li ressam, şair ve filozof. Cibran, 1883 yılında Lübnan’da doğdu. Eserleri ve düşünceleri dünya üzerinde geniş yankı uyandırdı. Şiirleri yirmiden fazla dile çevrilmiş olan Cibran aynı zamanda başarılı bir ressam idi. Resimlerinin bazıları günümüzde dünyanın birçok şehrinde sergilenmektedir. Yaşamının yaklaşık son yirmi yılını ABD’de geçiren yazar, ölümüne kadar kaldığı bu ülkede eserlerini İngilizce yazmıştır.)

(Mustafa Tezcan.com)

Etiketler:
Share
265 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...