logo

06 Ağustos 2019

THY’den ‘cici gazete’ açıklaması


Akif Beki
a.beki@gmail.com

Yolcularının hangi gazeteyi okuyacağına karar vermekten artık vazgeçiyorlar anlamı çıkar mı, bilemedim. Ama “THY’nin cici gazeteleri şaşırtıyor” başlıklı yazımdan sonra, e-postayla bir açıklama geldi.

Gönderen, THY Müşteri İletişim Merkezi.

Şöyle diyor: “Seyahatiniz esnasında yaşadığınız memnuniyetsizliğiniz, kabin amirimiz tarafından ünitemize iletilmiştir.

Uçaklara yüklenen gazeteler, standlarımızdan elde edilen istatistikler doğrultusunda yolcu sayısına göre belirlenmektedir. Bu doğrultuda, geri bildiriminizde yer alan talebinizin değerlendirilebilmesi için ilgili üniteye bilgi verilmiştir…”

Yani artık Karar, Cumhuriyet ve Sözcü gibi yasaklı gazeteler uçaklara alınacak mı, bu dayatmadan nihayet dönüyor mu THY, sevinebilir miyiz dersiniz?

Sorun, sunulan gazetelerin adet olarak yetmemesinde değildi. Sayıca yetiyor da artıyorlar bile. Çoğu, hiç ellenmeden geldiği gibi geri gidiyor. Hatta iade fazlası sorunu var. Yine de yolcular, okuyacak gazete bulamıyor.

Çünkü gerçek sorun, ayrı telden çalanların kara listeye alınması, uçaklara yüklenmemesi.

Yolcu talep ve şikayetlerine gösterdikleri duyarlılık sevindirici. Hiç değilse cevap verme nezaketinde bulunuyorlar. Fakat verdikleri cevap, yasaklı gazeteler uygulamasının iptaliyle ilgili bir şey söylemiyor.

Bu haliyle duyarlılık gösteriyor, ilgileniyormuş gibi yapmaktan öteye gitmiyor yolladıkları açıklama.

Muzır ve cici gazete ayrımı yapmayı bırakacaklar mı? Yolcularını, zararlı yayınlardan korumak gibi üstlerine vazife olmayan işgüzarlıkları terk edecekler mi, etmeyecekler mi?

“O yok, şunu verelim’ diye savsaklayıp durmak yerine, yolculara istedikleri gazeteleri sunmaya gerçekten karar verdiklerinde bildirsinler, müjdeyi ilk duyuran olmaya talibim.

Viyana Büyükelçimizin sitemi

“Yine yoktunuz monşerler” başlıklı yazımla ilgili bir açıklama sözüm var, üzerimde kalmasın.

Aslında, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran’la da Twitter’da yazıştık.

Kıran, şöyle diyordu: “Akif Bey, sergi bu akşam açılıyor. Henüz sergi açılmadan Büyükelçiliğin açılışa katılmadığını da nereden çıkarıyorsunuz? Büyükelçimiz, Ahmet Güneştekin Bey ile zaten sürekli irtibat halinde. Büyükelçiler Konferansımız için Ankara’da bulunduğundan bu akşam açılışa yardımcısı katılacak.”

Cevaben “Yazıda belirtiyorum nereden çıkardığımı. Ayrıca hazırlık aşamasından başlamalı değil mi alaka ve himaye? Ama Büyükelçimizle ben de konuştum, yardımcılarıyla ilgili yanlış anlaşılma kısmını düzelteceğim” dedim. Ve Kıran’a, duyarlılığı için teşekkür ettim.

Gelelim Büyükelçi Ümit Yardım’la konuşmamıza…

Açılışta bulunamadığı ve ayrı bir kutlama daveti veremediği için üzüntüsünü, eleştirilerim için de sitemlerini dile getirdi.

Üzüntüsünde de sitemlerinde de içtenliğini hissettirdi. Zamanlama talihsizliğine cidden içerlemişti.

Söylediği gibi, bilahare eşi ve iki diplomatımızın açılışa katıldığını da öğrendim. Rastlaşamadık ama gelmişler.

Kendisinin haklı bir mazeretle bulunamayacağını zaten paylaşmıştım. Yardımcılarının katılabileceği bilgisini ise teyit edemediğime yer vermiştim. Muhtemeldi ama açıkça yazdığım gibi, yazıya başladığım saatte kesin denemiyordu.

Kültür Bakanlığı derseniz, ne arayan ne soran, bir ses seda çıkmadı oradan…

Kaldı ki; Viyana’nın köklü müzelerinden Kuntsforum’da, Ahmet Güneştekin gibi eserleri dünyayı dolaşan bir sanatçımızın solo sergisi açılıyorsa, bu Viyana için bile istisnai bir durumsa, böyle bir fırsata ilgi,
destek ve sahiplenme
sadece açılışa uğramakla mı sınırlı olmalı?

(KARAR)

Etiketler:
Share
377 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...