logo

14 Kasım 2018

Para görünce vicdan sıvışır


Yusuf Ziya Cömert
y.comert@gmail.com

”Buna para derler para

Şeref de bu namus da bu

Akıl da bu hikmet de bu

Sıhhat de bu hayat da bu

Dünya da bu ahiret de bu

Parrra!!!”

Bu cümleler, Üstad Necip Fazıl’ın ‘Para’ oyunundan.

Aynı oyunda, oyunun kahramanı banka patronunun parayı sorguladığı şu cümleler de var:

“Bir zina parasına on okka ekmek alıyoruz, yahut on okka ekmek parasını bir zinaya ödüyoruz. Para hangisinin değeri, has ekmeğin mi, halis zinanın mı?

Koyunun bembeyaz sütü de birkaç mangıra, yalancı şahidin kapkara gündeliği de… Bu maddeleri birbirine para mı karıştırdı, paranın kepçesinde biz mi karıştırdık. Amma bir kere karıştırdık, bir daha ayıklanır sanmayın.”

Ben bu pasajları, doğrudan doğruya Necip Fazıl’ın ‘Para’sından almadım.

Prof. Mete Gündoğan yeni bir kitap yazmış. Adı biraz tuhaf. “Para b*k gibi.” (Destek Yayınları.)

Hemen söyleyeyim, faydalı bir kitap.

Gündoğan, ‘para’yı tartışırken bu cümleleri iktibas etme ihtiyacı hissetmiş.

Para’yı belki kırk yıl önce okumuş olmama rağmen, bu cümleleri görmek hoşuma gitti.

Üstad’ın anlatımı çok çarpıcı.

Ama maalesef bir hakikatin ifadesi.

Para, herkes için, Cahiliyye putlarından daha saygın, daha güçlü, daha muteber.

Sadece bireylerin gündelik hayatlarında değil.

Devletlerin hayatında da.

Siyasette de.

Aklınıza gelen her yerde.

Uluslararası ilişkiler dahil.

***

Paranın gücüne, Cemal Kaşıkçı cinayetini takip eden günlerde değinmiştim.

Suudi Arabistan’ın parası yüzünden, Cemal Kaşıkçı öldüğüyle kalacak, kimse Suudi Arabistan’la arayı bozacak kadar ileri gitmeyecek diye düşünüyordum.

Bu fikrim değişmedi.

Belki Suudi parasından yeteri kadar nasiplenemeyenler biraz mırın kırın eder.

Ama zamanla her şey yoluna girer.

Yani, para, uluslararası ilişkilerde de de en yüksek değer.

Sadece Doğu’da, Ortadoğu’da değil.

Batı’da da bu böyledir.

Batı hakkında insanların hüsnü zanları var.

İnsan hakları önemlidir. Demokrasi önemlidir. Özgürlükler önemlidir. Çevre önemlidir, falan filan.

‘Para’yı, menfaati gördükleri zaman hepsini unuturlar.

Bazı durumlarda, birileri için ‘kendine müslüman’ deriz ya.

Batı da, ‘kendine demokrat’tır, sana bana değil.

‘Sana demokrat’ olduğu zaman, anla ki, arka planda başka türlü bir menfaati var.

Yani, şöyle olursa, şunu yaparsan Batı bozulur, Amerika kızar, İngiltere’nin canı sıkılır, Fransa gücenir gibi teorilerin hepsi hikayedir.

Sen ‘vazife’ni yaparsan, hiçbiri bozulmaz, güle oynaya seninle çalışırlar.

(Batı’ya söyledin de bize niye bir şey söylemiyorsun diye soran olur mu?

Olabilir.

‘Şekilde görüldüğü gibi’ biz de matah bir şey değiliz.

‘Rabbena Heblena’yı ‘Rabbena Hepbana’ya dönüştüren biz değil miyiz?)

***

Bizim insan haklarımız, bizim demokrasimiz, bizim özgürlüklerimiz Batı’yı alakadar etmiyor mu?

İşine geldiği zaman ediyor, işine gelmediği zaman etmiyor.

İşine gelip gelmemesini belirleyen, tabii ki menfaattir, paradır.

Para sahneye çıkınca vicdan sıvışır.

Şekilde görüldüğü gibi.

Şekil ne?

Şekil çok. Mağrip’ten Maşrık’a kadar…

Kaşıkçı cinayeti ‘şekil’lerin sadece bir tanesi.

(KARAR)

Etiketler:
Share
375 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...