logo

HDP’nin desteği hem Kürtlere, hem milliyetçilere ihanettir!


Ali İhsan Karahasanoğlu
a.karahasanoglu@gmail.com

PKK’nın uzantısı konumundaki HDP, İstanbul, İzmir ve Adana’da belediye başkanlığı için aday göstermeyeceklerini açıklamış.

“Ankara ve Mersin’i de görüşüyoruz” açıklaması yapılmış..

Hani kimlerle görüştüklerini de açıklasalardı, daha iyi olurdu ama..

Onlar açıklamasa da, biz kimlerle görüştüklerini iyi biliyoruz.

CHP ile görüşüyorlar..

İyi Parti ile görüşüyorlar..

Elverdiğince, Pensilvanya ile görüşüyorlar..

Dertleri ne?

AK Parti’ye balta vurmak..

Diyebilirsiniz ki, “Sana ne kardeşim.. O da bir parti, diğeri de bir parti.. İsteyen parti, istediğini destekler, istemediğine de çelme takar!”

Birileri bunu söyleyebilir de..

Vicdan sahibi insanlar söyleyemez..

Bu ülkede 40 yıldır kan akmasına sebeb gösterilen Güneydoğu’daki vatandaşlarımızın uğradıkları haksızlıkların çok büyük bir bölümünü ortadan kaldıran AK Parti’ye karşı..

Siz kalkıp da CHP ile İyi Parti’yi destekleme kararı alırsanız.. (Lütfen kimse aklımızla alay etmeye kalkışmasın.. Sadece aday gösterilmeyeceğini, yoksa CHP-İyi Parti adaylarını destekleme şeklinde şu anlık bir açıklama olmadığını iddia etmeye kalkışmasın. Kimin neyi, ne için yaptığını çok iyi biliyoruz.)

Ki, o CHP’nin koalisyon ortağı olduğu (SHP tabelası altında) 1991-1995 döneminde Kürt kardeşlerimiz 15 bin insanını faili meçhule kurban vermişse..

Köyleri yakılmış..

Kürtçe konuşma hakları ellerinden alınmış..

Minibüste Kürtçe türkü dinlemelerine bile izin verilmemiş ise..

Yine CHP ile birlikte hareket eden İyi Parti’nin yöneticilerinin büyük çoğunluğu da..

O tarihlerde bürokrat olarak. Askeriyede rol olarak..

Güneydoğuda yaşanan o haksızlıkların uygulayıcısı olmuşlar ise..

HDP yönetimi çıkıp, Kürt halkına bu ihaneti niçin yaptıklarını açıklamalılar..

Hüda Kaya’lar.

Nimetullah Erdoğmuş’lar..

Ayhan Bilgen’ler..

Çıkıp konuşmalılar..

Kürt vatandaşlarımıza en ağır işkencelerin yapıldığı dönemin yöneticilerini niçin destekliyorlar?

Katillerini niçin bu kadar seviyorlar..

Cellatlarına niçin aşık oldular?

**

HDP’nin açıkça olmasa da..

Herkesin anlayacağı dilden ima ettiği üzere..

CHP-İyi Parti ittifakını destekleme amacıyla birçok ilde seçimlere girmeme kararının bir yönünde, bölge insanına zulmeden siyasilere destek verme ihaneti olduğu gibi..

Olayın bir de..

Güneydoğu insanının temel hak ve özgürlüklerini elde etmesinde en büyük aktif rolü oynayan AK Parti’ye çelme takma operasyonu yönü var..

Kendi katillerine destek çıkarken..

“Oy onların değil mi? İsterlerse katillerine, isterlerse işkencecilerine verirler” der geçebilirdik..

Ama bu kararı alırken..

Kürtçe konuşmayı, Kürtçe müziği adeta suç gibi görülmesini ortadan kaldıran..

Cezaevinde oğlunu ziyarete giden anneyi, Kürtçe’den başka bir dil bilmediği için konuşturmayan baskıcı uygulamaya son veren..

Kendi evlerinde, sokaklarında, özel araçlarında Kürtçe konuşabilmeyi bir kenara bırakın..

Kürtçe yayın yapan televizyonu, en ahlaksız saldırıları da göğüsleyerek hayata geçiren AK Parti’yi devirme amacı güderseniz..

Yaptığınız sadece ihanet değil, aynı zamanda rezilce bir ahlaksızlıktır.

**

Bu kirli ittifak..

Önce milletvekillerinin.

Sonra parti teşkilatlarının..

31 Mart’ta da, seçmenin gözünü açacak..

Nitekim, İyi Parti Manisa Milletvekili Tamer Akkal, partisinden istifa etti..

Gerekçeleri de, birebir belirttiğim konular..

En başından beri, HDP ile partisinin ilişkilerinden rahatsız olduğunu söylüyor..

Açıkça belirtmese de, HDP’nin başındaki Selahattin Demirtaş’a, İP Genel Başkanı Meral Akşener’in verdiği desteğe göndermeler yapıyor..

Ve istifayı basıyor..

Şimdi biz, diğer milliyetçileri bekliyoruz..

Koray Aydın’ları..

Ümit Özdağ’ları..

Lütfü Türkkan’ları..

Fahrettin Yokuş’ları..

En önemlisi..

Bu ülkenin unuttuğu bir uygulamayı.. Adeta fitne çıkartmak için gündeme getiren..

Danıştay’a ant kararı için müracaat eden ve iptal kararı çıktığında da büyük bir iş başarmış gibi ortalığı velveleye veren İsmail Koncuk’ları..

Bekliyoruz..

**

HDP kendi başına bir başka partiyi veya partileri destekleyebilir..

Desteklenen partiler, “Bizim haberimiz yok.. Ne yapalım, ellerini mi bağlayalım” diyebilirler..

Ama..

Bu desteğin tek taraflı olmadığı adayları masaya yatırdığınızda görüyorsunuz.

Öyle ki..

İzmir’de açıkça HDP’ye el uzatan bir isim, CHP’nin adayı olarak gösterildi..

Bakalım, milliyetçi İyi Partililer, bu isme nasıl oy verebilecek?

Yine İstanbul-Kadıköy’de, benzeri şekilde, HDP’lilerle senli-benli olan bir adayın CHP listesinden aday gösterilmesi..

HDP desteğinin, “karşılıksız aşk”a bağlı olmadığını gösteriyor..

“Al gülüm, ver gülüm” yapılmış..

Belki İyi Parti’nin haberi bile olmadan..

CHP ile HDP anlaşmış..

Sonrasında da..

CHP, tek başına görüşme yapıyormuş gibi.

İyi Partili safları aldatmış..

Şimdi karşımızda duran sonuç şu:

İyi Parti, milliyetçilere, “HDP eksenli adaylara oy verin” çağrısı yapacak..

Bu çağrı ile birlikte..

31 Mart akşamı, kepenkleri de kapatacak..

“Çok bile kaldılar” diyebilirsiniz..

Gerçekten de..

MHP’yi yıkmak için yola çıkmışlardı..

MHP’den az oy alarak, 24 Haziran’da kepenkleri kapatmaları gerekirdi..

Kapatmadılar..

9 aylık gecikme ile..

“HDP ile iş kotarma” yanlışı sonucu kepenkleri kapatmak zorunda kalacaklar..

**

Şunu da hatırlatmamız gerekir..

Onlar bir hesap yapıyorlar ama..

Yaptıkları hesabın, ayaklarına dolanma ihtimali de çok güçlü..

Samimi dindar Kürtler, bu boşlukta CHP adaylarına değil..

AK Parti adaylarına yönelecek..

Nasıl ki..

Güneydoğu’da AK Parti HDP ile başa baş ise..

İstanbul’da, İzmir’de, Adana’da da..

HDP’nin aday göstermediği yerlerde, oyların yarısı AK Parti’ye gidecek..

31 Mart, kirli ilişkilere giren partilerin, sonu olacak!

(YENİ AKİT)

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
Share
469 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...