logo

‘CHP’ye haksızlık mı ediyorum’ dedim, özeleştiri yaptım!


Ali İhsan Karahasanoğlu
a.karahasanoglu@gmail.com

Zaman zaman çuvaldızı kendime batırmaya çalışırım.

“Günlük tartışmalar içinde, durduğumuz saf açısından, bizde de bir kusur olabilir mi? Bir yanlışımız olabilir mi?” düşüncesi ile özeleştiri yapmaya çalışırım.

Bu kapsamda, CHP’lilerin “Başörtü yasağı konusunda eski yıllarda yanlış yaptık. Yasakta ısrar etmemeli idik” söylemini ciddiye almak gerektiğini kendimize söyler, bu tespitin önemli olduğunu kendimize hatırlatırız.

Hele hele..

Saadet Partili kardeşlerimizin, “CHP eski CHP değil.. Yanlışlardan dönüyorlar. Bize de çok sıcak mesajlar veriyorlar” iddiaları geldikçe..

AK Parti içinden ayrılıp yeni parti kuran veya kuracak olanların söylemlerindeki, “Bu CHP düşmanlığı da ne? CHP karşıtlığı ile bir yere varılamaz. Toplumu bölmekten kimseye fayda gelmez” bakış açısı yaygınlaştıkça..

Biz de.. “Acaba doğru tespitte bulunuyor olabilir mi?” sorusunu kendimize yöneltip, nefsimizi sigaya çekiyoruz..

Ama geliyoruz geliyoruz..

Tıkanıyoruz..

Bir Mahmut Tanal çıkıyor karşımıza..

Kemal Kılıçdaroğlu’nu da yalanlıyor..

Saadet Partili kardeşlerimizi de tekzip ediyor..

AK Parti’den ayrılıp yeni parti kuran veya kuracak olanlara da, “Amma safmışsınız. Bakın bizim gerçek yüzümüzde neler var” demiş hale geliyor..

Gerçekten de..

Her insan hata yapabilir.

Bunu kabul etmek zorundayız.

Biz de.. Karşımızdakiler de..

Dolayısı ile, her hareketimizi, her düşüncemizi, test etmemiz, kendimizi özeleştiriye açık tutmamız gerekiyor..

Bunun yanı sıra..

Hata yapanlar için de..

Haşa, kendimizi ilahlığa yükselterek, “Tamam, bittin. Bundan sonra ne yapsan kurtulamazsın” tavrı göstermememiz gerekiyor.

Hatadan dönmeye, Allah imkan tanımış.

Bizim ne haddimize, bir hata ile veya hatalar zinciri ile, insanların artık iflah olamayacaklarını, doğru yola gelemeyeceklerini iddia etmek..

Bu çerçevede, CHP’nin söylemindeki “Başörtü yasağında yanlış yaptık. Dindar insanlara yönelik temel hak ve özgürlükler kapsamında hatalı uygulamalara destek verdik. Bunları düzeltiyoruz” mealindeki söylem, ciddiye alınması ve takdir edilmesi gereken bir tavırdır.

Eyvallah..

Ama..

Samimiyeti test anlamında, kimsenin kalbini yarıp, içindekilere bakamayacağımıza göre..

Sonuçta zahire göre hüküm vereceğimize göre..

CHP’nin başındakiler, “Hatalı uygulamalarımız olmuştur” derken..

Tam da..

Adres vererek tanımladıkları “hatalı işlemler” noktasında..

CHP içinde boy gösteren bazıları, sürekli aynı alışkanlıklarını sürdürüyorsa..

Enayiliğin de manası olmasa gerek kanaatindeyim.

Biraz soyut oldu..

Somuta geçelim..

CHP’nin dindarları kucaklayıcı yeni politikası sürerken..

Mahmut Tanal ve benzeri kişiler..

CHP içinde siyaset yapmaya devam ederken..

Dindar karşıtlığı politikalarından asla taviz vermeden oraya buraya saldırmasını nereye oturtacağız?

Bir hukukçuya yakışmayacak şekilde..

Hukukçunun da itibarını bozacak derecede..

Akit gazetesi daha yayın hayatına (12 Eylül 1993) girmeden önceki tarihli (24 Ocak 1993 Uğur Mumcu) bir cinayetten, Akit’i sorumlu tutacak kadar kindar ve düşman hislerle açıklamalar yaparsa..

Bu CHP’liyi, abilerinin ikaz etmesi gerekmez mi?

Başörtü yasağı öğrenciler için kaldırılmış. Avukatlar için kaldırılmış.

Bu CHP’li, koşmuş Danıştay’a..

“Başörtülü avukat olamaz” demiş.

“Avukatların başörtülü olarak faaliyette bulunmasını yasaklayın” demiş..

Şu an, dilekçesi Danıştay kayıtlarında duruyor..

Davasını geri çekmemiş..

Ama CHP’nin üst yöneticileri, “O bir hata idi. Biz o hatadan döndük” diyorlar..

Kendileri bunu derken, çaktırmadan milletvekillerine de, “Git dava aç. Tutturabilirsen ne âlâ. Tutturamazsan, ne sen bizden talimat aldığını söyle. Ne de biz, sana talimat verdiğimizi söyleyelim” mi diyorlar?

Burda bir samimiyetsizlik yok mu?

Aynı milletvekili..

Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı adayı olduğunda..

Bel altı iddialarla..

Anayasa Mahkemesi’ne müracaat etti.

“Erdoğan aday olamaz” dedi.

Hani siz, dindar insanlara karşı değildiniz? Dindar insanları da kucaklayıcı bir politika izleyecektiniz? Tayyip Erdoğan için “aday olamaz” gerekçeli müracaatın, dindar bir insanın cumhurbaşkanlığını önleme dışında, ne amacı olabilir?

Yine aynı milletvekili..

Üsküdar’da bir cami yapımına, karşı çıkan grubun içinde yer alıyor..

Hani siz, dindar insanların inançlarını yerine getirmeleri noktasında, kendilerine yardımcı olmayı vazife görmüştünüz?

Cami yapımına karşı çıkmak da ne demek oluyor?

Boşverin, “imar” mavallarını..

İmar gerekçesi ile bir tane cemevine karşı çıktığınızı gösterin, camiye karşı çıkışınızın gerekçesinin “imar” olduğunu kabul edeyim.

Ama.. Cemevine karşı çıkmayın. Koç’ların ikiz kulesine karşı çıkmayın..

Sinagogun genişlemesine karşı çıkmayın..

Sıra camiye gelince..

Karşı çıkın. Adını da, “imara aykırılık veya kamu menfaatine aykırılık” koyun..

Geçin, beyler, bu riyakarlıkları..

Dürüst olun..

Son vukuatı da aktarayım..

Bu milletvekili.. Mahkeme kararı ile terör örgütüne yardımcı olmaktan suçlu bulunan Sözcü yazarlarına destek verip, “Onlar beraat etmeli” diyor..

Kendisi de zaten.. Zaman gazetesine el konulduğunda, kapısına gidip, “Nayır, nolamaz. Yapamazsınız” demişti..

Şimdi ne diyor?

“Akit TV’yi kapatın” diyor..

FETÖ’cü yayın organlarına dokunmayın..

Sözcü’ye dokunmayın..

Ama Akit TV’yi kapatın..

Bu tablo karşısında, CHP bizi, “Biz hatalardan döndük” söylemine inandırabilir mi?

Bir de üstelik..

Bu CHP milletvekiline destek veren, RTÜK’te bir üye var iken..

O üye..

PKK’lıların savunulmasına ceza verilmemesini isterken..

Başka terörle bağlantılı kişilerin propagandaları yapılırken, ilgili kanallara ceza verilmemesi için muhalefet oyu kullanırken..

Sıra Akit TV’ye gelince..

“Ceza verilmeli” derse..

Bu üyeyi de, “Biz eski söylemden döndük” diyen CHP, RTÜK’e yollamış ise..

Kim, hangi akılla, bu CHP söylemine inanabilir?

Bir özeleştiri yaptım. “CHP’ye, CHP’lilere haksızlık mı ediyoruz, acaba yanlışlardan döndüler mi?” diye kendimi sorguladım.

Dindarların enayi yerine konulmak istendiğini gördüm.

Düne kadar politikaları bu imiş..

Umarım, 2020’de kendilerine çekidüzen verirler..

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
257 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...