logo

04 Ağustos 2019

Başarı notu


Hayrettin Karaman
h.karaman@gmail.com

Hep söylenir ya “insan ruh ve bedenden oluşuyor” diye, Allah’a ve ahirete iman edenlere göre ferdin, cemiyetin ve iktidarın başarısı bu iki unsura hak ettiğini ne kadar verebildiğine bakılarak belirlenir.

Bu dünyada hayatı kolaylaştırmak ve maddi değerleri korumak için yapılanlar önemli olmakla beraber bize göre amaç, değil, araçtır, gaye değil, vasıtadır.

Peki gaye nedir, niçin var olduk ve bu dünyaya gönderildik?

Bize göre varoluş/yaratılış/bu dünya hayatına mahkum oluşumuzun sebebi, Allah’ın emanet edeceği iktidarı/gücü/güç unsurlarını bir amaç için kullanmaktır; bu amaç ise bu dünyada, her bir insanın hürriyet içinde Hakk’ı bulması ve ona kulluk edebilmesi için gerekli şartları oluşturmaktır. Bu dünya Hakk’ı bulanların da bulamayanların da insan hak ve hürriyetlerinden istifade ederek yaşayabilecekleri bir dünya olacaktır ve bundan sorumlu olanlar da Hakk’ı bulanlardır. Muhammed Mustafa’nın (s.a.) Peygamber olarak gönderildiği günden itibaren Hakk’ı bulanlar ise yalnızca Müslümanlardır.

Ak Parti iktidarının bedeni/maddi değerleri korumak bakımından yaptıklarını körler bile görür, vicdanı perdelenmiş olanlar bile hissederler.

Ruhu, maneviyatı, bizim değerlerimizi korumak bakımından yaptıklarını ise Diyanet’e, Milli Eğitim, Bilim, Kültür, Gençlik, Adalet ve Aile bakanlıklarına bakarak; buralara atanan insanlara, buralarda yapılan icraata, buralarda amaca ne ölçüde hizmet edilebildiğine bakarak değerlendiririz.

Maalesef ülkemizi felaketin eşiğine getiren şebekeyi devletten temizleme eylemi istemeden kurunun yanında yaşın da yanmasına sebep oldu. Boşalan kadrolar, gaye ile vasıta arasındaki dengenin farkında olmayanlarla da dolduruldu, dolduruluyor.

Anayasası ve uluslararası teahhütleri bizimki gibi olan ülkelerde amaca hizmet, rejimi değiştirerek veya zorlayarak olamaz, uygulamada olan yetkili insanların iyi seçilmesi ve onların gayret ve himmetleriyle olur.

Kültür, aile, gençlik ve milli eğitim bakanlıkları icraat ve uygulamada amaca (ruha, davaya) hizmeti hedef olarak seçerse, önemli makamlara bu amacın insanlarını getirirse başarının yolu açılmış olur.

Milli Eğitim’de Talim Terbiye Kurulu ile başta din eğitimi olmak üzere genel müdürlükler ve yukarıdan aşağıya doğru buralarda istihdam edilen elemanlar bizim için rejimden ve mevzuattan daha önemlidir ve etkindir.

Yeni Bakan’ın icraatını dikkatle takip ediyoruz. Hem personel hem de kararlar, programlar, kitaplar… ile ilgili olarak yapılanlar bizi endişeye sevk ediyor. Ruh-beden ikilisinde ruhun oldukça geriye düştüğünü görüyoruz.

Hepsi bundan ibaret olmamakla beraber konuyu örnekle daha özelleştirelim:

Bizim için İmam Hatip Okulları ile seçmeli din, siyer ve Kur’an dersleri ruhu korumak ve geliştirmek için vazgeçilemez araçlardır. Bunları ihmal eden, ikinci plana atan, yok sayan, zaman içinde yokluğa mahkum eden bir zihniyet ve icraatın başarı notu bizim vereceğimiz karnede sıfırdır.

Mevcut şartlarda ülkenin bütün okulları İmam Hatipler gibi olsun diyemeyiz, ama halkın yüzdesinin eğilimine cevap veren okullar da diğer yüzdesinin eğilimine cevap veren okullar da eşit ilgi ve itina ile var olsunlar deriz. İmam Hatip Okulları hem mesleğe hem de yükseköğretime hazırlayan okullardandır. Bu tür okullara en azından yalnızca yükseköğretime hazırlayan okullar kadar önem verilmesi, geliştirilmesi, önlerinin kesilmemesi zorunludur. Biz dinsiz, milletsiz, asaletsiz mucitler değil de dindar, millet, medeniyet ve kültürüne bağlı mucitler, bilim ve san’at adamları olsun isteriz; ülkeye ve dünyaya bunlardan hayır geleceğine inanırız.

Bakanlar gelip geçicidir; devamlılık müsteşarlar, genel müdürler ve yardımcıları, önemli kurumların üyeleri ile sağlanır. İşte buralardaki insanların millet, medeniyet, kültür anlayışları ve bu anlayışa yönelik icraatları ne ise ülkenin gidişi de o yönde olmaktadır. İktidar bu devamlı alanı sağlama alırsa ve başa gelen bakanlar da onları darman tufan edecek yerde dinleyerek yol alırsa ve bağımlı olmayan stk’lara da kulak verirse önemli hatalar ve sapmalar önlenmiş olur.

Şimdilik bu çerçeve tenkit ve tavsiyelerle iktifa ediyorum, bazı yanlışlar devam ederse sıra detaylara ve isimlere gelecektir.

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler:
Share
384 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...